Esnek Yönetici Kulübü: Gelecek yıllarda Orta Doğu ve Türkiye’de çalışma alanları artık hiyerarşik düzenin ve sürtünmenin olmadığı, mekânlarla sınırlanmayan alanlar olacak
Şu anda çalışma hayatımız amansız bir değişim noktasında. Teknolojiler bizim geleneksel çalışma modellerimizi mahvetti. Öyle ki “ofis” terimi yakında eski olarak algılanacak. Mobil cihazlar dışındaki tüm aletlerin yok olacağı esnek ve işbirlikçi çevre yeni çalışma alanı olacak.
Böylesi değişiklikler, devingenliği iş ve özel yaşamının merkezine koyan ve #GenMobile olarak adlandırılan yeni nesil çalışanlar tarafından düzenleniyor. Bu çalışanlar dünyanın da kendileri gibi yerel, atak, sosyal ve sivil haberdarlığın yanı sıra işbirlikçi ve yaratıcılık konusunda çalışmasını umuyorlar. #GenMobile çalışanları kendilerini yenilikçi olarak görüyorlar ve patronlarının da kendilerini öyle görmelerini umuyorlar. 9 – 5 saatleri arasındaki iş yerine, buluta bağlanabildikleri her yerde ve her zaman çalışmak istiyorlar.
Eğer #GenMobile çalışanları bir ofise ihtiyaç duymuyorlarsa neye ihtiyaçları var? The Future Laboratory ile sezgisel danışmanlık yaparak, dünyadaki ve hatta hiç kuşkusuz Orta Doğu’daki yarının çalışma alanlarını şekillendirecek bazı temel trendleri saptamaktayız:
İş ve serbest zamanın karışımı
Daha düne kadar, hiyerarşik olmayan ve işbirlikçi çalışma alanları sadece Google gibi teknoloji devlerinin rezervindeydi. Ama her yerde bulunabilen mobil cihazlar, yüksek hızlı Wi-Fi ve bulut bilişim sağ olsun. İş ve serbest zamanın birleşmesi çalışma günümüzü nasıl düzenleyeceğimize dair bizi düşündüren bir kıvılcımdı. Şirketler pek de göze çarpmayan toplum mühendisliğini sahiplenerek “tatlı kaza köşeleri” ve “şans eseri karşılaşma koridorları” yarattı. Çünkü insanlar artık fiş ya da kabloyla uğraşmak zorunda değillerdi.
Şirketler de serbest zaman aktivitesi olarak görünen daha fazla işler yaparak daha fazla verimli personel elde etmeyi amaçlıyorlar. Örneğin Adobe’a bakalım. Toplantı odalarını
Amerikan tarzı yemek masalarından esinlenerek tasarlamıştır. Serbest zamanın verdiği memnuniyeti çağrıştırmasından dolayı, insanların yoğun çalışmak yerine yemek yerken fikir üretebildiklerini ve daha iyi çalıştıklarını fark etmişlerdir.
Sürtünmesiz ofis alanı
Eğer #GenMobile çalışanları iş ve serbest zaman uğraşını bir alanda toplayarak bir standardı yakalarsa, işte o zaman iş gücü yapısının da değişmesi sürpriz olmayacaktır.
CitizenM’den Impact Hub Westminister’a kadar “sürtünmesiz fuaye” markaları açık masaları, konuşmaları ve etkinlikleri ile departman ve merkezden çok kasaba ve halk gibi çalışmaktadırlar. İşverenlerin rekabet yerine işbirliği, zaman kaybı yerine verimliliği ve engellemek yerine buluşu destekleyen yeni denemeleri kullanmalarıyla işçi merkezli bir çalışma modeli görmekteyiz.
Çarkın en ufak dişlisi olmanıza rağmen diyebilirsiniz ki biz artık “bulut işbirlikçileriyiz”. Artık bir işi yapmak zorunda olduğumuz için çalışmıyoruz; bu işi yaparken eğlendiğimiz için çalışıyoruz. Eğlencenin bu kısmı baskıcı hiyerarşinin olmaması gerçeğinden gelmektedir. İşte şimdi biz “Esnek Yöneticiyiz”. Tam zamanlı rolüyle, ürünü tasarlamak, markayı piyasaya sürmek ya da başlangıcı düzenlemek için denklikleri bir araya getirerek geçici işlerde çalışabiliriz. Görev tamamlanınca da başka bir göreve geçeriz. Her şey çok hızlı burada, ödüller çabuk gelir ve iş asla bayatlamaz.
Her şey her yerde çağı aydınlanıyor
Ofis olayların olduğu alandı, fakat sen işçi, tüm işleri yapmak zorundaydın. İnternet her şeyi değiştiriyor. Yazar Adam Greenfield’in her şey her yerde sözünden yola çıkarsak, tüm elektronik eşyaların internete bağlanmasıyla her şey her yerde çağı bize çok yakın.
Önsezili cihazlar birbiri ile iletişime geçerek çalışma hayatımızın kusursuz ilerlemesini sağlamakta ve işle ilgili pek çok angaryadan da bizi kurtarmaktadır.
Sürekli temel ancak küçük görevlerle o kadar ilgileniyoruz ki, yaratıcı fikirler için zaman olmadığı yönünde şikâyetler var. Bir cihaz düşünün ki, sizin arkanızdan otomatik olarak kapınızı kapatıyor, arabanızı çalıştırıyor, sizin kafeye doğru gittiğinizi anlayınca sizin için latte ısmarlıyor, siz trafikte kalınca otomatik olarak sizin toplantıya geç geleceğinizi iletiyor iş arkadaşlarınıza. Nesnelerin interneti bizim amaçlarımızı sezecek, bizim davranışlarımızı öğrenecek ve sonra bizim için önemli olan fikirlere konsantre olabileceğimiz mükemmel atmosferi yaratacak.
Kişisel bilgi ekonomisi
Konuştuğumuz her şeyin merkezinde yer alan tek şey, veridir. Giderek iş dünyasındaki en değerli meta ve herkes onu elde etmek istiyor. Gözüyoruz ki şirketler bu ürünü tüketici davranışlarını önceden bilmek için kullanıyorlar ve verimliliğini arttırmak için iş arkadaşlarından, müşterilerden ve hatta rakiplerinden ürün topluyorlar.
Gizlilik olayı eskimeye yüz tutmasına rağmen, yeni şirketlerin sizin bilgilerinizi depolayarak ve şirketlerin ulaşmasını engelleyerek veri yöneticiliğine odaklandığını görüyoruz.
Pekala, nerede çalışacaksın?
Gelecekteki çalışma alanları ofis ortamından çok, markaların birbirlerinin yenilik ve verimliliklerini kullanarak işbirliği içinde çalıştığı çok amaçlı daire ya da serbest zaman parkı gibi olacak. Alanlarımızı paylaşarak, fikirlerimizi de paylaşacağız ve böylece daha iyisini yaratmış olacağız.
Araştırmalarımız gösteriyor ki şirketlerin sadece yüzde 14’ü evrensel olarak işbirlikçi çalışma şeklini hayata geçirmektedir. Fakat bu dönüşüm hızlandığında, IT Tüm Wireless Çalışma Alanlarının sürtünmesiz ofis ortamına geçişini sağlamak için hazır olmalıdır.
Bu teknoloji, tel, kablo ve masaüstü gibi bizi bedensel olarak sınırlayan tüm isteklerden arındıracak. Böylece, şirketler ve kurumlar daha kültürlü, daha sanatsal ve daha sosyal olacağı için daha insani olacaktır. Teknolojinin bizi esir edeceğini düşünmüştük ancak gerçekte bizi daha serbest bırakmakta.
Bu sözde uzmanların şu aralar bilhassa durdukları iki nokta, performans artımı ve rutinle mücadele oluyor.
İmtiyaz sahipleri ve editörlerin kitaplıklarını bu aforizma kitaplarıyla doldurduğunu gözlemliyorum. Düzmantıklarına uyanları tweetleriyle imzalıyorlar.
Descartes, ‘Kitaplardan okumayı bıraktım.’ diyor. ‘Çünkü artık birşeyler öğrenmek istiyorum..’* Kitap önemli belki hatta olgusal bir anlamı da var ancak totem/vargı/erek haline gelmemeli. Öyle kitaplar var ki, adam yazmış kurtulmuş. Şimdi artık öyle bile düşünmediği söylenebilir. Fakat bize dert oluyor o kitabı alıp okumak. Başkasının düşünce artıklarını toplamak..
*Descates ve Hegel’den aşağıdaki iki klasik eseri tavsiye ediyorum. [İdea Yayınevi, Aziz Yardımlı]
http://www.ideayayinevi.com/2014/yayinlar/pdf_cep_01_20/004%20HEGEL%20T%C4%B0N%C4%B0N%20G%C3%96R%C3%9CNG%C3%9CB%C4%B0L%C4%B0M%C4%B0%20%C3%96NS%C3%96Z_01_20.pdf
http://www.ideayayinevi.com/2014/yayinlar/pdf_cep_01_20/001%20DESCARTES%20S%C3%96YLEM_01_20.pdf