COVID-19’un hem kişisel hem de profesyonel yaşamlarımız üzerinde çağı belirleyen bir etkisi oldu. Uzaktan çalışmanın artışı hemen her işletmenin yüzünü dijitalleşmeye çevirmesini gerektirdi. Dünyanın lider b2b bilgisayar üreticilerinden dynabook, 2021’de iş dünyasında yaşanacak dijital dönüşüm öngörülerine ilişkin bir değerlendirme yayınladı. İşte 2021’de iş dünyasını etkileyecek dijital dönüşüm beklentileri:
Yeni teknolojiler yeni alanlar açacak
Karma gerçeklik gibi teknolojiler birer kavram olmaktan çıkıp iş yaşamlarımızın günlük rutinine yerleşecek; giyilebilir teknolojiler uzaktan çalışan ekiplerin arasındaki iletişimi güçlendirmek için kullanılacak. Örneğin artık akıllı gözlükler, etkileşimli uzaktan iletişimin önünü açarak insanları adeta yüz yüze çalışıyormuşçasına aynı ortamda bir araya getiriyor; belge değiş tokuşu, iş süreçleri yönergeleri ve gerçek zamanlı veri toplama gibi alanlarda farklı zaman ve mekanları birbirine bağlıyor. Bugüne kadar giyilebilir teknolojiyi aklından bile geçirmemiş pek çok sürpriz sektör bu teknolojiyle iç içe olacak. 5G’nin ve mobil uç bilgi işlem teknolojisinin evrimi de kurumsal giyilebilir teknolojilerin öne çıkması için bir platform sağlayacak. Akıllı gözlükler, saha çalışanlarının, ihtiyaç duydukları bilgi ve araçlara erişmeye devam ederken, tüm görevleri “eller serbest” olarak gerçekleştirmelerine olanak tanıyacak. Ağ geçidi görevi gören mobil uç bilgi işlem çözümleriyle, akıllı gözlükler ön saflardaki saha çalışanları için vazgeçilmez olacak. Bu gibi çözümler artarak yaygınlaşacak. 2021’de dijital dönüşüme ayak uyduran şirketlerin uzaktan çalışmayı mümkün kılmak için yaptıkları yatırım iki katına çıkacak.
Sağlık hizmetlerinde IoT artacak, sınırlar kalkacak
Küresel IoT sağlık hizmetleri pazarının 2025 yılına kadar yıllık yüzde 21 büyüyerek 188 milyar dolara ulaşması bekleniyor. 2020’de çok sayıda insan evde kaldı ve uzun süreli kronik hastalıkların çoğu tedavi edilemedi. 2021’de teletıp ve uzaktan teşhis yükselişe geçerek, sağlık uzmanlarının özellikle kronik hastaların sağlıklarını evlerindeyken proaktif olarak izleyip, bakım sağlayabilmelerine olanak tanıyacak. EKG ve tansiyon monitörleri gibi giyilebilir sağlık cihazlarına ilgi artacak. Bununla birlikte, IoT altyapısı, endüstri uzmanlığı ve güvenlik çözülmesi gereken problemlerin başında gelecek.
Sosyal Mesafede Robotik ve Otomasyon Ön Plana Çıkacak
COVID-19 sürecinde işletmelerin beşte biri, dijital dönüşüm girişimlerine yatırım yaptı. Birçoğu imkansızı bir gecede gerçekleştirdi ya da aylar yerine birkaç gün içinde dijital dönüşüme yönelik kararlar aldı. Bu olağanüstü zamanda, işletmeler beklenmedik gelişmelere nasıl adapte olacaklarını ve beklenenden daha hızlı ilerlemeyi öğrendiler. 2021’de bu eğilim devam edecek. Yeni teknolojilerin teoriden uygulamaya geçiş hızlı muazzam şekilde artacak. Ancak işletmelerin tüm bu süreçlerde üç temel faktörü göz önünde bulundurması gerekecek: veri güvenliği, ölçeklenebilirlik ve kullanılabilirlik.
COVID-19 sonrasındaki hızlı değişimde önemini koruyacak bir diğer konu ise iş dünyasının uzun yıllardır gündeminde olan otomasyon olacak. 2021’e girerken sosyal mesafe kuralları yürürlükte kaldıkça, otomasyon ve robotik birçok sektörün temel yetkinlikleri haline gelecek. Ancak pandemi döneminde biraz da aceleyle hızlandırılan otomasyon adımlarında hataların da arttığı görülüyor. Dolayısıyla önümüzdeki yıl artan otomasyon yatırımlarının yüzde 30’unun otomasyon uygulamalarından önce planlamasına odaklanması bekleniyor.
“Türkiye, bilişim teknolojilerine yatırım yapan vizyon sahibi bir ülke”
Dünyadaki değişim ile beraber Türkiye’deki dönüşümlere de değinen dynabook Europe Türkiye İş Birimi Direktörü Ronald Ravel şöyle konuştu: “Pandemiyle birlikte Türkiye’deki birçok işletmenin hızlı bir dijital dönüşüm içine girdiğine tanık oluyoruz. Türkiye, bilişim teknolojilerine yatırım yapan, pazar hacmini 152,7 milyar TL’ye kadar çıkarmış, bu alanda gelecek vizyonuna sahip, 2021 için öngörülen tüm bu yenilikleri derinlemesine yansıtma kapasitesine sahip bir pazar. Otomasyon bu örneklerden biri. Makine ve algoritmaların iş saati payı 2018’de yüzde 29’du, önümüzdeki iki yıl içinde bu oranın yüzde 42’ye çıkması öngörülüyor. Bu salgın bize doğal ya da insan afet ve felaketlerde “dijital olgunluğun” ne kadar hayati bir öneme sahip olduğunu öğretti. Dolayısıyla önümüzdeki birkaç yıl tüm bu yeniliklerin ve teknolojilerin inşa ve kökleşme dönemi olacak.”