Alibaba Grubu rekor seviyede değerlemeyle halka açılmasına rağmen kurucu Jack Ma hala şirketi yönetmenin en iyi yolunu bilmediğini ve sürekli yeni yollar denediğini itiraf etti.
Ma, nefret ettiği tek şeyin ‘imparatorluk modeli’ olduğunu belirtiyor. ‘‘İmparatorluk modelinde ‘bana katılırsın, yoksa yok olursun’ mantığı geçerlidir. Bense bu modeli sevmiyorum. Bana göre herkes birbiri ile beraber çalışmalı, birbirine yardım etmeli. Ekosistem bu demektir.’’
Ma ek olarak Alibaba’nın büyüklüğünün de problem çıkartabileceğinden endişe ettiğini söyledi. Bu yüzden 2011 yılında Alibaba’nın çevrimiçi satış ünitesi TaoBao’yu TaoBao Mall, TaoBao Marketplace ve eTao olarak üçe bölerek yeniden organize etmiş. ‘‘Eğer 10 sene sonra hala büyük olursam, bir başka üç parça daha yaparım. Büyük şirketi küçük şirketler gibi çalıştırdığımdan emin olurum’’
Ma ayrıca 21. Yüzyılda şirketi yönetmek için sürekli yeni yollar keşfetmek gerektiğini söylüyor. Ma, ‘‘Dürüst olmak gerekirse, bir şirketi yönetmenin en iyi metodolojisi, en iyi mental planlaması nedir bilmiyorum. Sürekli test ediyoruz ve hata yapmaya hazırız.’’ diyor.
Küresel bir başarıya imza atmak isteyen girişimciler ve şirketler için göz ardı edilemeyecek deneyimler ve tavsiyeler.
Ma denen bu Çinlinin başarısını incelediğimizde demografik etkenler ve siyasal temelleri görürüz. Üzgünüm ancak bu vargıya varmak zorundayım. Zira Çin bugün kapitalleşmiş zorbalık, sayısala aşık üstüncülük, güç ve zor devletçiliğidir. Sistem sadece sistem ürettiğinden sözde iş adamları da ‘sevgili lider’lerinden bağımsız değildir. Batı’da para eden mülkiyetleri bu nitelikleriyle birleştiğinde Dünya Tininin tekno devrimlerine siyasal bulaşır ve tüm kargaşasını da taşımış olur. Köle toplumdan köleler hazırlaması beklenir. Köle, mülkiyet sayısalıyla halen bir köledir. O kendini başka sansa da, dünya tini Jobs’ın yerine koysa da. Mülkiyet sayısalı ‘özgürlük’ değil üstelik ‘modern ekonomik güç’ hiç değildir. Modern insan özgürlüğü gereksiyen insandır.