Hâlâ kabullenmediyseniz biran önce kabul etmemiz gereken şey dünyadaki her kişinin (çocuklar dahil) en az bir akıllı cep telefonu olduğu bir yapıya doğru hızla ilerlediğimiz.
IDC’nin raporuna göre 2014 yılının ikinci çeyreğinde akıllı telefon satışları bir önceki yıla göre yüzde 25,2 büyürken, satılan telefon adedi toplam 301,3 milyon ile tarihte ilk kez 300 milyon adedi geçmiş oldu.
Android ve iOS’un pazarın toplam yüzde 96,4’üne hakim olduğu ekosistemde Android açık ara pazarın lideri durumunda. 255,3 milyon Android telefonun satıldığı bu yılın ikinci yarasında Android pazarda yüzde 33,3’lük bir büyüme hızını yakaladı.
Apple iOS akıllı telefonların ise pazarda giderek azalan bir payı olmasına rağmen hâlâ en yüksek kârlılık seviyesine sahip telefonlar olarak konumlarını korumaya devam ediyorlar. Üstelik Apple’ın bunu tek bir model ile başardığını göz ardı etmemek gerekiyor.
Madalyonun diğer yüzünde ise ilginç bir veri var; pazardaki büyüme ile birlikte satışların yüzde 73’üne denk gelen 216,25 milyon telefon etiket fiyatı 400 dolar ve altında olan cihazlardan oluşuyor. Türk Lirası olarak yaklaşık 1.000 TL seviyesinden bahsediyoruz. Bu pazar özellikle Çin merkezli üreticilerin kendilerine yer bulduğu önemli bir alan haline gelirken Türkiye’de General Mobile, Turkcell, Vestel gibi markaların da bu pazar için ürünler ile sahneye çıktıklarını göz ardı etmemek gerekiyor.
Görünen o ki büyük markalar büyüyen pazarda kendilerine yer edinmek için ucuz telefon modellerine giderek artan şekilde ihtiyaç duyacaklar. Bu aynı zamanda kısmi olarak yerli üreticiler kadar fason akıllı telefon üreticilerinin de bir süre daha yüzlerinin gülmeye devam edeceği anlamına geliyor.
Bu haberin kapak fotoğrafına bakınca neden 2 tane esmer insanın resmi var ve altında ucuz tlfn diyerek neden bu haber ve bu resim ilişkilendirilmiş böyle bir formu takip ediyorum sanki farklı bir olgu insanların eşit olmadı bir olgu varmış gibi hissettim bana göre hoş olmamış …
Şu anda 400 dolar ve altında bedelle satılan telefonlar için en büyük pazarı Afrika kıtası oluşturuyor. Altyapı eksiklikleri nedeniyle giriş seviyesi akıllı telefonlar bu bölgenin en çok talep gören cihazları durumunda. Haberimizin içeriğinde herhangi bir ayrımcılık söz konusu olmadığı gibi açılış fotoğrafı için Asya, Avrupa hatta Güney Amerika bölgesinden bir fotoğraf dahi kullansak aynı eleştiriyi yapmak mümkün olacaktı. Haberin içeriğinini kişiler, ırklar veya herhangi bir ayrımcı unsur ile alakası bulunmadığı için tarafsız ve ön yargısız bakan bir göz için vurgulanmak istenen düşük fiyatlı telefon mesajı yansıtılmıştır.
Bununla birlikte hassasiyetiniz için teşekkür ediyoruz.
Yanlış anladıysam özür dilerim. Ben genel bir olgudan bahsetmek istedim ki takdir edersiniz böyle bir olgunun varlığı inkar edilemez örnek vermek gerekirse PİRAMİT görünce aklımıza MISIR gelir veya bir ÇİNLİYE JAPON deriz bunlar kalıplaşmış olgular olabilir. Bence insanlar rengine gözlerinin şekline hele hele açlık yoksulluk hastalık fakirlik durumlarına göre ayırt edilmemeli ben bir editör değilim anlamadığımı düşünüyor olabilirsiniz fakat ben bir okurunuz olarak rahatsız olduğumu dile getirmek istedim bu da nasıl anlatsam monalisanın tablosuna bakıp bu ne tür bir boya demek gibi bişey olur yani insanlar ata bakıp eşek görmezler orda siz onlara ne göstermek isterseniz onu görürler. Haberi bu resimle anlatıyorsak ki bence bir diyer yandan düşüncelere kulak tıkarsak daha güzel anlatılmaz derim anlatabiliyormuyum? Siz pek ala o anlamda bu resmi seçmemiş olabilirsiniz ama bu resim rengi farklı olan insanlar budur mesajı barındırmamalı bence…
Sözlerime kulak tıkamadığınız yorumumu silmediğiniz için ayrıca eleştiriye açık olup özgürce cevap verme hakkı sağladınız için sonsuz teşekkür ederim.
Her zaman okurlarımızdan gelen bilgiler bizim için öncelik teşkil ediyor. Hassasiyetiniz için tekrar teşekkür ediyoruz.
Bana kalırsa resim analiz ve vargıların hepsi doğru görünüyor. Rahatsızlık kapılacak bir durum görmüyorum. Zira sosyaliteler gibi hassasiyetler de insana hep pahalıya patlamışlardır. Sevgili Tolga’nın hassasiyeti kıymetlidir. Kastetiği Raşizm olmalı. Oysa ek olarak bilimsel analizler de korkunç kıymetlidir ve ne kadar güncelseler o kadar kıymetleri ölçülemezdirler. Çıplaklık var diye, Tıp’tan vazgeçilemez. Son olarak Boko Haramların, Kaddafilerin, Arafatların, Esadların, Mandelaların, Nehruların, Mao ve Stalinlerin çıktığı bölgeleri ayırmamız gerekiyor. Ayırdığı içinde Hegel’den vazgeçmememiz.