Bu hafta The New York Times (NYT) müşterilerine çevrimiçi bir ePosta yollayarak, 30 haber için her ay 8 dolar ödemek isteyip istemediklerini sordu. Bu rakam mevcut en ucuz NYT aboneliğinden bile yüzde 45 daha ucuz. Şu anda NYT internet aboneleri 10 içerik için ayda 15 dolar ödüyor.
Bu durum akla şu soruyu getiriyor; NYT gibi eşsiz ve deneyime dayalı kaliteli içerik üreten bir yayın neden fiyatlarını düşürme ihtiyacı hissediyor? Aslında cevabı basit; nitelikli içerik için ücret ödemek isteyenlerin sayısı aynı içeriği üretenlerin katlandığı maliyeti ya karşılamıyor veya elde edilen kârlılık istenen düzeyde değil. Üstelik ücretli dijital içeriğin karşısında farklı bir ücretli içerik yok, bedava içerik var.
Bu konuya ülkemiz penceresinden baktığımızda şunu görüyorum, internette var olma yarışı tümüyle sayfa gösterim adetlerine endekslenmiş ve içerik niteliğinden bağımsız hale gelmiş durumda. Reklam ajansları için yayının kalitesinin ne olduğunun hiç önemi yok, aylık 1 milyon ziyaretçiniz varsa ancak pazarlık masasında kendinize yer bulabiliyorsunuz. Peki, bu durum nasıl bir sonuç doğuruyor?
Cevabını görmek için Türkiye’deki ulusal gazetelerin internet sitelerine girmeniz yeterli. Erotizmin nerdeyse pornografiye yaklaştığı bir çizgide ilerleyen yayınların attıkları başlıklar, yer verdikleri fotoğraflar içinde nitelikli habere ulaşmak bir gram şeker için bir çuval keçi boynuzu yemeye benziyor. Ancak gözden kaçırdığımız bir şey var; bu durum insanların umurunda mı? Pek öyle değilmiş ve bu durumdan da memnunlarmış gibi görünüyor.
Ana konumuza geri dönecek olursak tümüyle ücretsiz olarak aradığınız her şeye ulaşabildiğiniz bir dünyada yayınladığınız bir içeriğin nitelikli olmasını istiyorsanız bunu ücretsiz yapmak için farklı yollar bulmak zorundasınız. TechInside.com şu anda internet sitesinden para kazanmıyor. Bırakalım TechInside‘ı bir yana bağlı olduğumuz SDN Medya grubunun amiral gemisi, ayda 10 milyondan fazla ziyaretçisi olan ShiftDelete.Net‘in reklamlardan kazandığı para maliyetlerinin onda birini bile karşılamıyor.
Peki, nasıl ayakta duruyor? Cevabı basit; nitelikli içerik üretmek için sahip olduğu yeteneklerini farklı alanlarda işletmelerin hizmetine sunarak.
Son olarak şu soruyu sormalıyız; bu durum ne kadar sürdürülebilir? Açıkçası cevabını şu anda vermek güç. Maalesef bu cevabı bize zaman gösterecek.
Doğru analiz. Sundukları şeffaflık yapılarıyla en iyi vargımız bu ikilem oluyor. Telif denen lisanslanımınsa bu aralar batı yakamızda iyice kabardığını anımsayalım.