Bitcoin, bir mucize, bir devrim ve kurtarıcı olarak görüldüğü zafer günlerini geride bırakıyor olabilir mi?
Değeri hızla arttıkça yoğun ilgi toplayan ancak ilgi topladıkça, zararları da ortaya çıkmaya başlayan Bitcoin için dünyanın her köşesinden tepkiler yükselmeye başlıyor.
Dünya bunları tartışmaya başlıyor
Öncelikle, Bitcoin üretmek için kullanılan elektriğin orta çaplı bir ülkenin elektrik harcamasına denk gelmesi, çevrecileri ayağa kaldırdı. Bitcoin madencilerinin tükettiği elektrik nedeniyle gezegenin daha dijital para devriminin yeni başladığı bu dönemde çok ağır bir enerji tüketimi yapmaya başlaması, dijital para devriminin ilerleyen yıllarda çok ağır bir karbon izi yaratacağını ortaya koydu.
Otomobillerin, sanayinin, yarattığı tahribatı geri almak için çalışan dünyanın şimdi bir de kara para aklamak veya finans sisteminin dışında kalarak vergi ödemeden kazanç sağlamak isteyen protest bir kesimin dayattığı dijital para devrimi nedeniyle geri dönülemez ağır bir çevre felaketi yaşamasından endişe ediliyor.
Dolayısıyla, çevreciler dijital paraların kullanımına girmesi için henüz erken olduğunu düşünüyorlar zira dünyanın enerji üretimi henüz dijital para kullanımının gerektirdiği yüksek enerji ihtiyacını temiz enerji ile karşılayabilecek durumda değil. Bu yüzden, alınan, satılan her dijital para, daha fazla petrol, kömür ve nükleer enerji kullanımı anlamına geliyor.
İkinci olaraksa, hatta belki enerji tüketimi meselesinden daha acil ve önemli bir sorun olarak, dünyadaki dijital işlem gücünün, kanser, aids, ilaç araştırmaları gibi hayat kurtacak acil bilimsel projeler için kullanılmak yerine, bitcoin üretmek için kullanılmaya başlanması karşımıza çıkıyor.
Dijital para devriminden önce pek çok bireyin bilgisayarlarını boş zamanlarında bilimsel araştırmalara destek olması için kullandığını hatırlıyoruz ancak şimdi bilgisayar sahipleri, buldukları her işlemci ile dijital para madenciliği yapmaya çalışıyor.
Dolayısıyla insanlığın teknolojik ve bilimsel ilerleyişinin dijital para nedeniyle zayıfladığı ve bunun sonuçlarının uzun vadede yüzyıllarca geride kalmış bir insanlık medeniyeti anlamına geleceği vurgulanıyor. Diğer bir deyişle, Bitcoin’den zengin olma tutkusunun insanoğlunun bilimse ilerleyişini yüzylerce yıl yavaşlatması riski bulunuyor.
Son olaraksa, Bitcoin yüzünden dünya şehirlerinin sel altında kalması, milyonlarca insanın ölmesi riski var. Dünyanın geri dönülemez bir çevre felaketinden kurtarılması için hızlı bir şekilde yenilenebilir enerji kullanıma geçmesi gerekirken, Bitcoin-mania nedeniyle oluşan yüksek enerji talebinin, dünya devletlerini fosil yakıt kullanımından vazgeçme kararını almakta geciktireceği ve bu yüzden de sera gazlarının kutupları artık geri dönülemeyecek şekilde eriteceği korkusu yaşanıyor.
Dünyanın buzdolabı olan kutuplardaki buzlar, belli bir oranda eridikten sonra artık dünyaya gelen güneş ışınlarını geri yansıtmak mümkün olmayacak ve dünyanın ısısı bir anda hızla artacak, bu nedenle önelikle kutuplardaki buzlar tamamen eriyecek.
Deniz seviyesi onlarca metrelerce yükselecek, kıyı şehirleri tamamen denizin altında kalacak. Tarım alanları, dünyanın besin kaynakları hem su baskınları hem de çölleşen dünya iklimi nedeniyle yok olacak ve yüz milyonlarca insan hayatını kaybederken kalanların da muhtemelen yüzlerce yıl sürebilecek ağır bir kaos ortamında yeni bir dünya düzeni kurmak için savaşması gerekecek. Dolayısıyla, bugün bildiğimiz “huzurlu” dünyanın, bir lokma ekmek için insanların birbirini öldürdğü bir kaos ortamına dönüşmesi riski bulunuyor.
Dünya şu anda bu büyük tehlikeleri ve dijital para devrimine çok erken kalkışıp kalkışmadığımızı tartışıyor ve bu tartışmalara önümüzdeki günlerde çok daha yoğun şekilde ana akım medyada da şahit olacağımız görülüyor.
Kara para daha önce fiziksel para ile de aklanıyordu. Bu yazı bana bir çevreciden çok banka sahibi birini hatırlattı. Eğer çevreyi bu kadar çok düşünüyorsak önce bireysel tüketimlerin azaltılması, popüler teknoloji üretiminin kısıtlanması gibi konulara daha çok özen göstermeliyiz. Dijital para organizasyonları sayesinde banka ve sermaye kuruluşlarının ana gelir kaynağı olan komisyoun önüne geçiyor. İnsanoğlu sanayi devrimi ile birlikte geri dönüşü imkansız olan bir yola gireli yüzyıllar oldu. Şimdi doğanın kurtuluşunu sizin dar görüşünüz olan bitcoin e bağlamak bana göre tamamen kapitalist düzenin don kişot lüğünu yapmaktan farksızdır.