Gartner tarafından yapılan araştırmaya göre, 2017 yılında şirketlerin dörtte biri “dijital beceriksizlik” yüzünden mevcut konumlarını ne yazık ki kaybedecek. Sırf bu sonuç bile tüm sektörlerin ciddi bir dönüşüm süreci içinde olduklarını bir kez daha gözler önüne seriyor. Gerçek zamanlı iletişimin öne çıktığı bu dönüşümde, hiçbir kurumun ağ toplumu (Networked Society) olarak ifade edilen dünyanın dışında kalmak gibi bir seçeneği bulunmuyor.
Dönüşüm bununla sınırlı da değil. Mobil iletişim, insan odaklı bir modelden, makine odaklı bir modele dönüşüyor. Makineler ise, iş dünyasında etkinlik, karlılık ve farklılaşma için daha çok iletişim içinde. Öyle ki makineden makineye iletişim, yani M2M, 2010 yılında, mobil iletişimin yüzde 2’sini oluşturuyordu. Bu oranın 2020 yılında ise yüzde 19’a çıkması öngörülüyor.
M2M teknolojisi sadece şirketler açısından izlenmesi gereken bir trend değil. Aksine, ekonominin farklı dallarını da yakından ilgilendirdiğini söylemek mümkün. İşte bu sürpriz alanlardan biri de tarım. Zorlu rekabet koşulları ve artan verimlilik ihtiyacıyla çiftçiler ve tarım sektörü, diğer tüm teknolojik trendler gibi, M2M devrimini de yakından izlemek zorunluluğuyla karşı karşıya. Sonuç olarak Tarım 2.0 döneminin başladığını artık rahatça söylemek mümkün.
M2M işleri kolaylaştırıyor, verimliliği artırıyor
T-Systems Türkiye Genel Müdürü Sinan Kılıçoğlu, M2M teknolojisiyle tarımda büyük bir dönüşüm yaşandığına işaret ediyor. Bunun izlerini Türkiye’de de takip etmek mümkün. Almanya merkezli Bilgi Teknolojisi, Telekomünikasyon ve Yeni Medya Derneği (BITKOM)’un bu konuda önemli veriler sunduğuna işaret eden Kılıçoğlu, “Önümüzdeki 10 yıl içinde dijital uygulamalar sayesinde tarım sektöründe yaratılan katma değerin sadece Almanya’da 3 milyar euro’yu aşması bekleniyor. Tarım 2.0 göz alıcı bir pazar oluşturacak” diyor.
Bu olumlu tablonun aksine, çiftçiler, özellikle de küçük ölçektekiler dijital dönüşüm için gerekli yatırımı yapıp yapamayacakları konusunda endişeli.
Farm 2.0: Akıllı otlak çitleri ve bağımsız makinalar
Günümüzde çiftçiler, bir tablet yada akıllı telefon kullanarak, otlakta veya ahırda neler olup bittiğinden haberdar olma şansına sahip. Tarım uygulamalarında gerçek zamanlı çözümlerin artması ile, çiftçiler makinelerini verimli şekilde kullanabiliyorlar; gübre kullanımını kontrol edebiliyorlar ve aynı zamanda vakit, para ve kaynak tasarrufu sağlayacak şekilde ekim yapabiliyorlar.
Uydularla iletişime geçen tarım makineleri
Modern teknolojinin kullanıldığı bir diğer alan, çiftçilerin gereksiz sürüm, gübreleme ve hasat yapmasını engellemek. Real Time Kinematic (RTK) adı verilen inovatif tarım çözümü kapsamında, tarım makineleri ile iletişime geçiliyor ve makinelere doğru coğrafi veri ve koordinatlar sağlanıyor. Dolayısıyla uydu ile iletişimde olan bir makine, operasyon sırasında yönünü düzeltebiliyor. Makine kendi konumunu mobil iletişim ağı üzerinden buluta iletebiliyor. Bu sayede tohum ve gübre kullanımı ve sürüm alan uzaktan yönetilebiliyor.
Su ve gübre kullanımında tasarruf sağlanıyor
M2M çözümleri çiftçilerin su ve gübre kullanımını da iyileştiriyor. Hava sıcaklığı, toprağın nemi ve asiditesi gibi verileri kaydeden alıcılar, otomotik sulama sistemlerinin kontrolünü sağlıyor. Bu bilgilerin doğru değerlendirilmesi ve otomatik sulama sistemlerine bağlanması sayesinde ortalama yüzde 30-50 arasında su tasarrufu sağlanıyor. Gübre kullanımı da yüzde 30 civarında azalıyor.
Ateş ölçen boyunluk
Deutsche Telekom ortağı MEDRIA’nın geliştirdiği “boyunluk”lar ise, ineklerdeki ateş yükselmesini, ineklerin başını ne sıklıkta oynattığını haber veriyor. Bu sayede, inek sayısının çok yüksek olduğu çiftliklerde bile, her bir inek yakından takip edilmiş oluyor. Yani teknoloji sayesinde çiftçiler hiçbir detayı kaçırmıyor.
Güvenli Bina Çözümleri
Farklı konumlara yerleştirilen alıcılar, çitin kapısı izni olmayan birisi tarafından açıldığında mobil araçlara alarm gönderiyor; duman detektörleri olası bir yangın ihtimali söz konusu olduğunda, çiftçilerin mobil araçlarına sinyal yolluyor. Bu tür “Güvenli Bina Çözümleri” aynı zamanda video sistemleri ile desteklenebiliyor ve çiftçiler mobil araçlarını kullanarak kritik durumlarda uzaktan müdahalede bulunabiliyorlar.