Sakarya Üniversitesi, Sakarya Ticaret ve Odası ve Sakarya Teknokent ortaklığı ile “Türkiye perspektifinden endüstri 4.0 uygulamaları” konulu bir konferans düzenlendi. Sanayi, ekonomi ve akademik çevrelerden önemli isimlerin katılım gösterdiği konferansta, endüstri 4.0’ın farklı bakış açılarından yorumlanması ve farklı sektörlerde ne gibi yansımaları olacağı, ne gibi hazırlıklar yapıldığı anlatıldı.
Endüstri 4.0 daha hızlı, esnek, kaliteli, verimli bir endüstri yolculuğunu tanımlıyor
Toplantının açılış konuşmasını yapan Sakarya Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Tahsin Engin şunları dile getirdi: “Bilimsel ve teknolojik bilginin üretilme hızının, insanlığın varoluşundan bu yana en yüksek düzeyine çıktığına ve üstel bir biçimde çılgınca artmaya da devam ettiğine şahitlik ettiğimiz bir dönemden geçiyoruz. Öyle ki son 40 yılda üretilen bilgi, yazınının icadından bu yana insanlığın ürettiği bilgiden çok daha fazladır. Son 10 yıl, neredeyse geçmiş 100 yıla denk bilgi üretimi anlamına gelmektedir. Buna paralel olarak sürekli gelişen teknoloji; sanayi üretimini özellikle 18. Yüzyılın sonlarından günümüze üç ana dalga çerçevesinde inanılmaz boyutta artmasını mümkün kılmıştır. Buhar gücü ile çalışan makinaların keşfi, elektriğin sanayi üretiminde kullanımına başlanması ve 1970’lerden başlayarak hızla yaygınlaşan robotlu otomasyon akımı ilk üç endüstri devriminin temel motivasyonu olmuştur. Günümüzde artık dijital teknolojiler ile tetiklenen 4. Endüstri Devriminden söz ediyoruz. Zeki robotlar, büyük veri, nesnelerin interneti, 3-D baskı, bulut-bilişim ve siber güvenlik gibi dokuz yeni teknolojinin bu devrimi veya evrimi tetiklediği görülmektedir. Endüstri 4.0 değer zinciri bileşenlerinin kendi içlerinde otomasyonu ötesinde birbirleri ile entegre olması şeklinde tanımlanmaktadır.
Entegrasyonun en önemli özelliği ise tüm değer zinciri adımlarının birbirleri ile gerçek zamanlı ve sürekli olarak iletişimde bulunması ve bu sayede zeki ve kendisini uyarlayan bir sanayi sürecine ulaşmış olma vizyonu olarak ortaya çıkmaktadır. Bu vizyon; daha hızlı, daha esnek, kalitesi daha yüksek ve daha verimli bir endüstri yolculuğunu tanımlamaktadır.”
Endüstri 4.0 ile üretkenlik, verimlilik ve kaynak kullanımında optimizasyon sağlanacak
Toplantıda konuşan Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Kösemusul şunları dile getrdi: “Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası olarak şehrimizin potansiyelini, değerlerini ve hassasiyetlerini dikkate alarak Üniversitemizle önemli çalışmalar gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Endüstri 4.0, mobil cihazımızdan ya da bilgisayarımızdan, bulunduğumuz yerden, zamandan ve mekândan anında tasarruf ederek üretim kararları ve talimatları verme, üretimi yönlendirme ve bununla ilgili tüm ayrıntıları içeren çalışmaları yapma çağıdır. Endüstri 4.0 devrimine ayak uydurmak, zamanın da ötesine geçmek, eğitim ve istihdam politikalarımıza, üretim yöntemlerimize çekeceğimiz formatın kapsamı üzerine kafa yormanın önemi, temel meselelerimiz olmaktadır. Kaynakların verimli kullanımı, kaliteli ve seri üretim, zamandan tasarruf, arge ve inovasyonun Endüstri 4.0 dönemine geçişi hızlandıran etkenler olacağı bir gerçektir. Eğer doğru ve kolaylaştırıcı yöntemler uygulanırsa üretkenlik, verimlilik ve kaynak kullanımında optimizasyon sağlanmış olacak ve belirlenen hedeflere ulaşma hızı da yükselecektir.
Sanayi ve Üniversitenin birbirinden uzak kalması düşünülemez. İş dünyamız bu anlamda her fırsatta üniversitemizle, akademisyen ve öğrencilerle bir arada olmak, ortak çalışmalar yapmak istiyor. Çünkü dünya değişiyor, yöntemler değişiyor. Kendimizi ve kurumlarımızı zamanın ruhuna, çağın şartlarına ve sert rekabete göre yenilemezsek başarılı olmamız mümkün değildir. Sanayi, teorilerin pratiğe dönüştüğü, gerçeğin olduğu yerdir. Doğru ve sürekli iletişimin, her iki tarafın birbirinin amacını iyi anlamasının önemi burada ortaya çıkmaktadır. Bu durumda Endüstri 4.0, firmalar için yönetim, eğitim ve teknik bilgi düzeyinin mevcut durumdan daha yüksek düzeylerde olmasını gerektirmektedir. Bu anlamda özellikle, mesleki ve teknik eğitim önem kazanmaktadır.”
Endüstri 4.0’ü bilmeden üniversite 4.0 olarak kurmuşuz
Kürsüye gelen Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, “Dünyada yeni kavramlar var. Kalite süreçleri, aktivasyon süreçleri, üniversite değerlendirme süreçleri, performans, izleme gibi hususlar üniversitelerin olmazsa olmazları haline geldi. Global olarak bakıldığında, aslında mantalite olarak değişen hiçbir şey yok yani dünya bin iki yüzlü yılların, binli yılların mantalitesinde temel fikir olarak işin içine sadece dijital dünya ve internet girdi. Rekabet etmek isteyen bir kişi bu süreçlerin içinde de olmak zorunda. Siz dünyayı yakından bilip tanıyıp oradaki gelişmelere göre bir iş yapıyorsanız bu sizi ileri taşıyacaktır. Şimdi endüstri 4.0 kapsamında yapılmak istenen şeyler aslında bizim üniversite de yaptığımız işlerin benzeri. Biz de dijital bir üniversite kurmaya çalışıyoruz. Üniversite de ayrı ayrı giden operasyonları dijital anlamda birbiriyle konuşturmak ilişkilendirmek amacındayız” dedi.
Rektör Prof. Dr. Muzaffer Elmas, 4.0’ın, belediye, valilik gibi yerel yönetimlerden genel yönetimlere de kadar evrilmesinin faydalı olacağını dile getirerek “Rekabet eden herkes bu yenilikleri uygulamak zorunda. O bakımdan biz üniversite olarak da bunun mantığı içindeyiz. Bu süreci geliştirmede çok mesafe alacağımıza inanıyorum. Tabi bu konuda öncü Türkiye’de firmalar uygulamaları, örnekleri yaptıkları bizim için çok önemli” açıklamasını yaptı.
Tüm markalar Endüstri 4.0 paralelinde gelişmek zorundadır
Arçelik Üretim Teknolojileri Direktörü Mustafa Esenlik ise global değişim ve dönüşümlere karşı kayıtsız kalmanın imkansızlaştığının altını çizerek, “Dünya hızla gelişiyor ve her geçen gün belirsizlikler artıyor. Bu anlamda insanların tüketim alışkanlıklarından sosyal yaşamlarındaki ihtiyaçlarına kadar pek çok şey değişim göstermiştir. Sosyal medya bu konuda oldukça etkili. Dünyada kendini ispat etmiş çok büyük markaların bu değişime paralelinde gelişmeleri kaçınılmazdır. Ancak dijitalleşerek kurtulabilirler. Yeni ürünlere ayak uyduramayan firmalar kaybolup gidiyor. Tüm sektörler, teknolojik tasarımlara yeni teknolojilere erişim ve kullanımı yaygınlaştırarak inovasyonu takip etmeli. Tüm markalar Endüstri 4.0 paralelinde gelişmek zorundadır. Bu yeni dönem, yeni ürün ve hizmetleri internet üzerinden pazarlama imkanı da getirdi. Tüm ürünlerin birbiri ile konuşabilir ve yönetilebilir olması yönünde “internet of things” tabanlı çalışmalara yönelik alt yapılar hazırlanıyor” dedi.
Yeni dönemde daha fazlayı daha azla yapacağız
Siemens Dijital Fabrikalar Proses Enstitüleri Yöneticisi Hakan Mavruk ise sisteme hızla hazırlanmak gerektiğini vurgulayarak, “Biz firma olarak, endüstri 4.0 patentli bir tabir olduğu için dijital atılım demeyi tercih ediyoruz. Tüm bu değişim ve dönüşümlerin temeli ekonomidir. Daha fazla para kazanma ihtiyacı bu devrimleri gerekli kılmaktadır. Daha fazla üretim, daha fazla pazarlama ve daha fazla para kazanma temelli değişimler beraberinde ekonomik krizleri de getirmektedir. Bu defa farklı bir devrimle karşı karşıyayız. Tam olarak devrim olması için yapay zekanın yüzde yüz hayatımıza girmesi ile mümkün olacaktır. İnsan beyninin işlem gücü ve kapasitesine erişimle başlayacak bir süreçtir. Endüstri 4.0’ın evrim sürecinin başlama nedeni Çin’dir.
Dünya ülkeleri olarak Çin’e yeniliyoruz. Çin’le rekabet edebilir hale gelmek için çok hızlı tasarlayıp, üretmeli ve aynı hızla pazarlamalıyız. Ne kadar hızlı olmalıyız? Kopya edilmesinden daha hızla üretmeli ve pazarlamalıyız. Bu da daha karmaşık, daha teknolojik ürünler demektir. Bu ürünler esnekliği de beraberinde getiriyor. Üretilen bir model için yalnızca bir hat oluşturulur ve bu hat üzerinde değişimler ve gelişimler söz konusu olabilir. Bugün baktığımızda insan kendi istediği şekilde araba tasarlayabiliyor internet üzerinden. Hız ve esneklikle birlikte kalite maliyeti de minimize edilmeli. Değişken pazar şartlarına hızla uyum sağlanmalı. Yeni dönemde daha fazlayı daha azla yapacağız. Bu treni kaçırmamalıyız. Tüm hazırlıklarımızı tamamlamalıyız. Bugün biraz geciktiğimiz söylenebilir” dedi.