IBM Power8 işlemcileri ile çalışan sunucularının üzerindeki perdeyi kaldırdı. 4 milyar transistör içeren ve 22nm teknolojisi ile üretilen Power8 12 çekirdeğe sahip. Her bir çekirdeğinde 512 Kb L2 SRAM ve 8 MBb L3 EDRAM içeren Power8 toplam 6 Mb L2 ve 96 Mb L3 chache barındırıyor. Bunlar ile sınırlı kalmayan Power8 230Gbs hızında 1Tb DRAM desteği sağlıyor. Power8 muhtemelen dünyanın en gelişmiş sunucu işlemcisi konumunda. Ancak IBM’in yenilikçi işlemcisi esas büyük haber değil.
Esas büyük haber; IBM Power8 mimarisini ve belgelerini OpenPower Foundation adını verdiği bir program ile tüm silikon işlemci üreticilerin erişimine açmış olması.
İsterseniz bu gelişmeyi şöyle bir örnek ile açıklayalım. ARM RISC mimarisi ile ürettiği işlemcileri benzer şekilde işlemci üreticilerinin erişimine açmıştı. Qualcomm bu mimariyi temel alan Snapdragon işlemci ailesini üretmeye başladıktan sonra dünyanın en büyük mobil işlemci üreticisi konumuna yerleşti ve şu anda Intel bu alanda maalesef arzu ettiği pazar payının yakınında bile değil.
Şimdi IBM’in Power8 mimarisini açık hale getirmesi ile birlikte Intel’in onlarca yıldır x86 mimarisi ile tartışmasız pazar lideri (yüzde 95 pazar payına sahip) olduğu sunucu işlemcilerinde artık oyun tümüyle değişiyor.
IBM’in yaptığı açıklamaya göre Power8 işlemcileri kıyaslanabilir x86 mimarisine sahip işlemcilere göre Büyük Veri hesaplamalarında 50 ila 1.000 kat daha hızlı işlem gücüne sahip. Haziran ayında pazarda 8.000 dolardan başlayan fiyatlar ile görmeye başlayacağımız IBM Power8 işlemcili cihazlar Linux işletim sistemi ile satışa sunulacaklar.
Intel açısından değerlendirmemize geri dönecek olursak; masa üstü işlemcilerde son tüketiciye satış gücünü kaybeden Intel, mobil cihazların hızla yükselişi karşısında PC üreticilerine karşı fiyat belirleme gücünü de kaybediyor. Bir yandan giderek güçlenen ARM tabanlı Qualcomm Snapdragon işlemcilerin her an giriş seviyesinde sunucu dünyasında kullanılmaya başlanması tehdidine karşı şimdi de IBM’in Power8 işlemcilerin mimarisini üçüncü parti üreticilere açmış olması Intel için gerçekten panik butonuna basma zamanının geldiği anlamını taşıyor.
Peki, Intel’in stratejisi sadece panik butonuna basmak mı olacak?
Elbette bu sorunun cevabı hayır. Mobil arenada kaçırdığı trendi Şeylerin Interneti (Internet of Things) ile yakalamak isteyen Intel bu alana ciddi yatırımlar yapıyor. Bu açıdan pazara sunduğu Intel Quark işlemci tabanlı Edison çözümünden daha önce bahsetmiştik.
Günün sonunda Intel için işler her geçen gün daha da zorlaşıyor.
Editörün Notu: Şimdilik kötüye gidiyor demenin acımasızlık olduğunu düşünüyorum. Bunun için bir kaç yıl daha beklemek lazım.