ABD’nin iç güvenlik kurumu FBI hakkında hazırlanan bir teftiş raporu, kurum içinde yüz tanıma teknolojisini geliştirmek için kurulan FACE (Facial Analysis, Comparison, and Evaluation) biriminin 411 milyon fotoğraf üzerinde tarama yaptığını ortaya çıkardı.
Rapora göre, FBI’ın fotoğraf veri tabanı, ABD’deki tüm devlet kurumlarının elinde bulunan fotoğrafları kapsıyor. Fotoğrafların arasında, tüm dünyadan yapılan vize başvurularındaki fotoğraflar da yer alıyor. Diğer bir deyişle, eğer daha önce ABD için vize başvurusunda bulunduysanız, yüz fotoğrafınız FBI’n veri tabanında bulunuyor.
FBI ayrıca, Next Generation Identification (NGI) isimli bir tanımlama sistemi üzerinde de çalışıyor. Parmak izi ve iris taraması gibi biyolojik tanımları da içeren NGI’ın diğer devlet servislerinin kullanıma açılması konusunda ise tartışmalar yaşanıyor. Bu servisler arasında sağlık, sigorta, vergi daireleri hatta bankalar/finans kuruluşları gibi güvenlik dışı hizmetler de yer alıyor. Ancak FBI’ın topladığı verilerin başka kurumların kullanımına açılması ABD’deki mahremiyet yasaları nedeniyle henüz mümkün değil.
FBI’ın bu sistemi kullanarak delil sunmasının önünde de yasal engeller bulunuyor. Bir mahkeme, iç güvenlik kurumunun FACE ve NGI’a dayanan delillerinin kabul edilmesinden önce, sistemin isabetli olduğunun ispatlanması gerektiğini vurgulayarak NGI hakkında yıllık raporlar tutulmasına ve isabet oranlarının incelenmesine karar verdi. Dolayısıyla FBI, FACE ve NGI’ı şimdilik soruşturma takibinde kullanacak ancak bu sistemden alınan veriler mahkemede delil olarak kabul edilemeyecek.