Türkiye’nin Eurofighter Typhoon Tranche 4 modelini tedarik etmeye yönelik görüşmelerde son aşamaya gelindiğine dair haberler, ülkenin hava kuvvetleri modernizasyon stratejisi açısından büyük önem taşıyor. Eurofighter Typhoon, İngiltere, Almanya, İspanya ve İtalya ortaklığında geliştirilen ve Avrupa’nın en gelişmiş savaş uçakları arasında yer alan bir platform olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin daha önce gündeme gelen Tranche 1 modelinden ziyade, en yeni varyant olan Tranche 4’ü almayı tercih etmesi, ülkenin hava gücünü daha ileri bir seviyeye taşımayı hedeflediğini gösteriyor. Tranche 4, gelişmiş radar sistemleri, daha güçlü aviyonikleri ve modernize edilmiş silah entegrasyonlarıyla dikkat çekerken, 5. nesil savaş uçaklarına yaklaşan kabiliyetler sunuyor. Türkiye’nin tedarik edeceği 40 adet Eurofighter Typhoon’un teslimatlarının 2028’den önce başlayabileceği belirtilirken, bu sürecin hızlandırılmasının mümkün olup olmadığı konusunda İngiltere ile temaslar sürüyor.
Türkiye, son model Eurofighter Typhoon alımı yapabilir
Türkiye’nin Eurofighter alımıyla ilgili olarak İngiltere ile yürütülen müzakereler, sadece savaş uçaklarıyla sınırlı kalmayıp daha geniş çaplı bir savunma iş birliği çerçevesinde değerlendiriliyor. Türk Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu liderliğindeki heyetin geçtiğimiz hafta İngiltere’ye yaptığı kritik ziyaret, bu sürecin önemini gösteriyor. İngiltere Kraliyet Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Sir Richard Knighton ile yapılan görüşmelerde, Eurofighter tedarik sürecinin yanı sıra Türkiye’nin yerli savaş uçağı KAAN’ın geliştirilmesi, askeri nakliye uçaklarının temini ve savunma sanayii alanındaki ortak projeler de ele alındı. Özellikle İngiltere’nin son dönemde Baykar Teknoloji ve diğer Türk savunma sanayii firmalarıyla yakın temas içinde olması, Türkiye’nin bu alandaki kabiliyetlerini Avrupa pazarına entegre etme stratejisinin bir parçası olarak görülüyor.

Türkiye’nin hava kuvvetleri modernizasyon planı, üç farklı savaş uçağı platformunun entegrasyonunu içeriyor. Eurofighter Typhoon Tranche 4’ün yanı sıra, ABD’den tedarik edilmesi planlanan 40 adet F-16 Block 70 ve yerli üretim KAAN savaş uçağı, Türkiye’nin gelecekteki hava savunma mimarisinin temel taşlarını oluşturuyor. F-16 Block 70’in tedarik sürecinde yaşanan gecikmeler, Türkiye’yi alternatif çözümler aramaya yöneltirken, Eurofighter’ın ABD üretimi F-16’lardan daha erken teslim edilme ihtimali dikkat çekiyor. Ayrıca, F-35 programından çıkarılmasına rağmen Türkiye’nin bu projeye yeniden dahil olma ihtimali de zaman zaman gündeme geliyor.
Eurofighter Typhoon Tranche 4 ile birlikte gelecek olan Meteor hava-hava füzeleri, Türkiye’nin uzun menzilli hava muharebesi kabiliyetini ciddi şekilde artıracak. Meteor füzeleri, AIM-120 AMRAAM füzelerine kıyasla daha yüksek menzil ve daha gelişmiş hedefleme sistemleri sunuyor. Bu bağlamda, ABD’den alınacak F-16 Block 70’lerle birlikte teslim edilecek AMRAAM AIM-120C-8 füzeleriyle birlikte Türk Hava Kuvvetleri, hava-hava angajmanlarında çok daha etkili bir kapasiteye sahip olacak. Aynı zamanda, ROKETSAN tarafından geliştirilen yerli mühimmat sistemlerinin Eurofighter Typhoon’a entegre edilip edilemeyeceği konusu da merak ediliyor. Bu entegrasyon gerçekleşirse, Türkiye’nin savunma sanayii ürünlerinin Avrupa pazarında daha fazla yer bulması da mümkün olabilir.
Öte yandan, Türkiye’nin İngiltere’den 12 adet Lockheed Martin üretimi C-130 Super Hercules askeri nakliye uçağı tedarik etmeye yönelik görüşmeleri de devam ediyor. C-130 Super Hercules, geniş operasyonel kabiliyetiyle öne çıkan bir platform olup, özellikle taktiksel hava taşımacılığı ve lojistik destek görevlerinde etkin şekilde kullanılıyor. Türk Hava Kuvvetleri’nin bu uçakları tedarik etmesi, lojistik kapasitesini artırarak uzun menzilli hava operasyonlarında daha güçlü bir altyapı oluşturmasını sağlayacak. Bu sürecin olumlu ilerlediği ve kısa süre içinde resmi duyuruların yapılabileceği belirtiliyor.
Türkiye’nin Avrupa ile savunma sanayii alanında giderek artan iş birliği, genel stratejik denklemin önemli bir parçası haline geliyor. İngiltere’nin Eurofighter tedarik sürecine yönelik olumlu yaklaşımı, Türkiye’nin savunma sanayii alanındaki uluslararası konumunu güçlendiren bir etken olarak görülüyor. Türkiye’nin son dönemde İtalya’dan Piaggio Aerospace’i satın alması, İspanya ile savunma iş birliklerini artırması ve İngiltere ile yürüttüğü temaslar, Avrupa merkezli savunma projelerine daha fazla dahil olma niyetini gösteriyor. Airbus CEO’su Guillaume Faury’nin Avrupa’nın savunma sanayiinde ABD’ye karşı daha güçlü bir konum elde etmek için iş birliklerini artırması gerektiğine dair açıklamaları, bu sürecin daha da derinleşebileceğini işaret ediyor. Özellikle Thales ve Leonardo gibi büyük Avrupa savunma şirketleriyle yürütülen görüşmeler, Türkiye’nin uzun vadede Avrupa merkezli projelerde daha aktif bir rol oynayabileceğini gösteriyor.
Sonuç olarak, Türkiye’nin Eurofighter Typhoon Tranche 4 tedariki, yalnızca hava kuvvetlerinin güçlendirilmesi açısından değil, aynı zamanda Avrupa ile savunma sanayi iş birliklerinin derinleştirilmesi açısından da büyük önem taşıyor. Eurofighter’ın yanı sıra F-16 Block 70, KAAN ve uzun vadede F-35 gibi platformlarla birlikte şekillenecek olan yeni hava gücü konsepti, Türkiye’yi bölgesel havacılık ve savunma alanında daha stratejik bir konuma taşıyacak gibi görünüyor.