Elon Musk, Tesla’nın insansı robot teknolojisi konusunda dikkat çekici bir vizyon ortaya koyarak Optimus projesinde oldukça iddialı hedefler belirledi. Musk, bu robotların tarih boyunca üretilmiş en önemli ticari ürünlerden biri olacağını iddia ederken, 2027 yılına kadar 500 bin ila 1 milyon arasında Optimus robot üreteceklerini açıkladı. Musk’ın hedefi, dünya genelindeki insan-robot oranını 5:1 seviyesine getirmek ve uzun vadede dünya üzerinde yaklaşık 30 milyar robotun aktif bir şekilde çalışmasını sağlamak.
Elon Musk, 500 bin adet Optimus robot üretmeyi hedefliyor
Optimus projesi, Tesla’nın yalnızca otomotiv sektöründeki liderliğini değil, aynı zamanda yapay zekâ ve robotik alanlarındaki etkisini de güçlendirmeyi amaçlıyor. Musk, 2026 yılında 50 bin ila 100 bin arasında robot üretmeyi ve bu sayıyı bir yıl içinde 10 katına çıkarmayı planladıklarını dile getirirken, Tesla’nın gelecekte üretim odaklı değil, daha çok insansı robot geliştirmeye yoğunlaşan bir şirket kimliğine bürüneceğini ifade etti. Musk, daha önceki açıklamalarında Optimus’un Tesla’nın uzun vadeli büyümesinde belirleyici bir rol oynayacağını belirtmişti.
Optimus robotları, Tesla’nın yapay zekâ ve sinir ağı teknolojileri sayesinde çevreleriyle etkileşim kurabilen oldukça gelişmiş bir yapıya sahip. Şu anda Tesla’nın FSD (Tam Otonom Sürüş) sisteminde kullanılan AI4 çipiyle çalışan prototiplerin, ticari sürümde daha güçlü AI5 çipi ile donatılması bekleniyor. AI5 çipi, 2025 yılı itibarıyla üretime girecek ve Optimus’un daha yüksek performans sunmasını sağlayacak.
Tesla’nın bu robotları ilk etapta kendi fabrika ortamlarında kullanmayı planladığı belirtiliyor. Bank of America analistlerinden John Murphy, 2025 yılının sonunda Tesla’nın fabrikalarında yaklaşık 1.000 Optimus robotun aktif bir şekilde çalışmasını öngörüyor. Deutsche Bank ise 2035 itibarıyla Tesla’nın yıllık yaklaşık 10 milyar dolarlık bir gelir elde edeceğini tahmin ediyor. Bu öngörü, her biri 50 bin dolar değerinde 200 bin robot satışına dayanıyor. Optimus, Tesla için yalnızca bir gelir kapısı değil, aynı zamanda teknoloji ve inovasyon alanında devrim niteliği taşıyan bir dönüm noktası olacak gibi görünüyor.