Orjinal CD veya DVD’lerin kopyalanma hakları ile alakalı tartışmaları hatırlayanlar kimler? Artık nadiren CD veya DVD kullanır hale geldik hatta donanım üreticileri artık daha ince taşınabilir bilgisayarlar üretmek için cihazlarında optik sürücülere yer bile vermiyorlar. Ancak tartışmaları hatırlayacak olursak tüketicilerin sahip olduğu orjinal bir optik medyayı kopyalama hakkının nerede başlayıp bittiği ile alakalı bir tartışma söz konusuydu.
Artık devir değişti. Optik ortamlar yerine satın aldığımız uygulamalarımızı internet üzerindeki bulut servislerinde (iTunes Store, Google Play vb.) tutuyoruz. Oyunlarımız Steam hesabında duruyor. Bu alanlara ilk adım atan firmalar liderliği taşırken diğer teknoloji devleri de bu alana giriş yaparak pay sahibi olmaya çalışıyor.
Ancak buluttaki gelişmeler farklı durumları gündeme taşımaya başladı. Spotify servisine üyesiniz. Milyonlarca parçayı dilediğiniz gibi dinleyebiliyorsunuz. Peki bu hesabınızı kullandığınız cihazınıza bir hoparlör bağlayıp mağazanızda dinletseniz? TTNET’in TiViBu servisi üzerindeki üyeliğiniz ile güncel bir filmi veya diziyi uygun araçlar ile kaydedip saklasanız? Veya siz bu tarz bir servis verecekseniz benzeri uygulamalar için nasıl önlem almalısınız? Veya izin vermelisiniz?
Bir diğer sorun ise kişilerin kontrolündeki bu dijital servislerin sağladığı hakların, kişinin vefatı ile birlikte kime devredileceği?
Her iki açıdan da ele alındığında bu sorunların çözümünün son tüketiciler değil uygulama ve servis sağlayıcılar tarafından yapılması gerektiği açıkça görülüyor. Ancak ticari işletmelerin son tüketici hakları üzerindeki hassasiyetlerini belirleyecek olan kuralların çerçevesinin ise devletler tarafından çizilmesi gerekmekte.
Gerek Amerika Birleşik Devletleri gerekse Avrupa Birliğinde bulut üzerinden verilen hizmetlerin ve servislerin fikri mülkiyet hakları ile alakalı ciddi araştırmalar yapılmakta ve geleceğe dönük stratejilerin belirlenmesi gerekiyor. Siz değerli okuyucularımızdan da bu konudaki görüşlerinizi bizler ile paylaşmanızı rica ediyoruz zira şimdiden bu konular ile alakalı çalışmalar yapılmaya başlanmaz ise gelecek dönemde yabancı düzenlemelere uymak zorunda kalmaktan başka şansımız kalmayabilir.