Bu girişim, çok sayıda tartışmanın merkezinde yer alan canlı yüz tanıma teknolojisinin polislik ve güvenlik hizmetlerinde kullanımını genişletme yönünde atılmış önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Yeni teknoloji için ulusal çerçeve
İhale, BlueLight Commercial adlı bir sivil toplum ticaret konsorsiyumu tarafından duyuruldu. Konsorsiyum, İngiltere ve Galler’deki 43 polis gücünü, Adalet Bakanlığı’nı ve diğer kamu güvenliği kurumlarını temsil ediyor. Bu çerçeve, birden fazla tedarikçinin yer aldığı bir sistem üzerinden canlı yüz tanıma yazılımlarının geliştirilmesini amaçlıyor.
Sistem, bir veya birden fazla kamera görüntüsündeki yüzlerin önceden belirlenmiş bir “aranan kişiler” listesiyle karşılaştırılmasını içeriyor. Eşleşme durumunda sistem bir uyarı üretiyor. Anlaşmanın toplam değeri 20 milyon sterlin olarak belirlenirken, bu çerçevenin dört yıl süreyle geçerli olacağı açıklandı.
Daha önce yayımlanan bilgilere göre, bu sistemler özellikle araç tabanlı mobil yüz tanıma yazılımlarını içerecek şekilde tasarlanıyor. Yetkililer, bu teknolojinin kamu alanlarında suçları caydırmada ve tespit etmede etkili olacağını savunuyor.
Siyasi ve sosyal tepkiler
Geçtiğimiz yıl, hükümet yetkilileri, yüz tanıma teknolojisine yapılan harcamaların iki katına çıkarılmasını önermişti. Şu anki İşçi Partisi hükümeti de bu yönde bir politika izlemeyi sürdürüyor. Başbakan Keir Starmer, özellikle yaz aylarında göçmenlik karşıtı protestolarda yaşanan huzursuzlukların ardından, LFR teknolojisinin daha geniş çapta kullanılmasını desteklediğini açıkladı.
Ancak, bu teknolojinin kullanımına yönelik ciddi mahremiyet endişeleri de gündemde. Big Brother Watch adlı bir kampanya grubu, Londra Metropolitan Polisi’nin bu yıl, önceki üç yıla oranla dört kat daha fazla LFR kullandığını belirterek bunun bir neslin mahremiyetine yönelik en ciddi tehditlerden biri olduğunu ifade etti.
Ek olarak, sistemin ırksal önyargılar içerdiğine dair eleştiriler de bulunuyor. Ulusal Fizik Laboratuvarı’ndan Dr. Tony Mansfield’in hazırladığı bir raporda, Londra polisinin kullandığı bir sistemin düşük eşik değerlerinde siyahi bireyler için hatalı sonuçlar ürettiği ortaya konmuştu.
Teknoloji ve mahremiyet dengesi
Birleşik Krallık hükümeti, LFR teknolojisinin güvenlik için taşıdığı potansiyelin farkında olsa da, teknolojinin kullanımında denetim ve şeffaflık çağrıları artıyor. Bu sistemlerin mahremiyet haklarını nasıl etkileyeceği ve toplumda nasıl kabul göreceği, ilerleyen süreçte bu teknolojinin kaderini belirleyecek.