Japonya, 2030’ların sonlarına kadar nükleer füzyon enerjisi üretmeyi amaçlayan FAST projesini hayata geçirdi. Bu proje, ticari füzyon santrallerine geçişte karşılaşılan teknik engelleri aşmayı hedeflerken, füzyon enerjisinin elektrik üretimi ve yakıt teknolojileri gibi alanlardaki potansiyelini göstermeyi amaçlıyor. Projede, tokamak adı verilen bir sistem tercih edilecek; bunun sebebi ise hem ölçeklenebilirliği hem de daha önceki çalışmalarda sağladığı kapsamlı veri setleriyle kanıtlanmış başarısıdır.
Japonya, sınırsız nükleer füzyon enerjisi üretebilecek mi?
FAST projesinde, yüksek sıcaklık süperiletken (HTS) bobinler kullanılacak ve bu sayede daha geleneksel büyük boyutlu tokamaklara kıyasla daha kompakt bir reaktör tasarlanacak. Bu yaklaşım, yüksek basınçlı plazmaların üretimini mümkün kılarken, cihaz boyutunun küçültülmesiyle maliyetlerin düşürülmesi ve üretim sürelerinin kısaltılması gibi önemli avantajlar sağlayacak. Reaktör, HTS bobinlerinin yanı sıra düşük aktivasyonlu malzemeler ve deniz suyundan döteryum üretimi gibi yenilikçi teknolojilerle donatılacak. Projenin hedefleri arasında sürekli yanma durumunda bir plazma elde etmek, enerjiyi etkin bir şekilde çıkarıp dönüştürmek, trityum yakıt döngüsünü göstermek ve tüm sistemi güvenli bir şekilde entegre etmek yer alıyor.
Bu kapsamlı proje, döteryum-trityum füzyon reaksiyonunu 1000 saniye boyunca sürdürebilmeyi ve toplamda 50 ila 100 MW güç üretebilmeyi hedefliyor. Cihazın tam kapasiteyle toplamda 1000 saat boyunca çalıştırılması planlanırken, 2025 yılına kadar reaktörün ön tasarımının tamamlanması bekleniyor.
Tasarım süreci, plazma ve enerji santrali mühendisliği alanlarında uzman bir ekip tarafından yürütülecek. FAST projesi, yalnızca plazmadan enerji elde etmeyi değil, aynı zamanda plazmanın sürdürülebilirliğini ve sistemin mühendislik zorluklarını bütünleşik bir biçimde çözmeyi amaçlayan dünyanın ilk girişimi olarak öne çıkıyor.