Bahtiyar Tan
IAS CTO
Üretken yapay zekanın ve gelişmiş teknolojik altyapıların ilerlemesiyle, ERP sistemleri güçlenirken siber saldırıların kapsamı da genişliyor ve yeni tehdit unsurları ortaya çıkıyor. Özellikle “ransomware” ve “phishing” gibi saldırılar, ERP sistemlerine yönelik en büyük riskleri oluşturmakta. Ancak işletmelerin, doğru siber güvenlik önlemleri alarak bu saldırılara karşı daha dayanıklı ve proaktif bir konuma gelmesi mümkün.
Teknolojik gelişmeler, siber güvenlik sorunlarının evrilmesine neden oluyor ve bireylerin ve işletmelerin çevrimiçi varlıklarına yönelik tehditleri artırıyor. Üretken yapay zekanın gelişmesiyle birlikte, siber saldırganlar bu teknolojiyi kullanarak daha karmaşık ve inandırıcı saldırılar düzenleyebiliyor. Blackpoint’in yıllık siber güvenlik raporuna göre, bu yıl KOBİ’lerin siber güvenliklerini artırmak için odaklanmaları gereken başlıca alanlar arasında siber güvenlik eğitimi, düzenli güvenlik testleri, e-posta güvenliğinin artırılması ve iş ortaklarının güvenlik sistemlerinin denetlenmesi bulunuyor. Bu bağlamda, işletmelerin siber güvenlik alanında dayanıklılıklarını artırarak proaktif bir strateji izlemeleri her zamankinden daha kritik.
ERP sistemleri, bir işletmenin finansal verilerinden müşteri bilgilerine, üretim verilerinden stok durumlarına kadar pek çok kritik veriyi yöneten çözümler olarak siber saldırıların odağında yer alıyor. ERP çözümlerindeki herhangi bir güvenlik açığı, iş süreçlerinin aksamasına ve kaynak israfına yol açabilir. Ayrıca, müşteri portföyü veya tedarik zinciri gibi hassas bilgilerin kötü niyetli kişilerin eline geçmesi, yasal sorunlara neden olabilir. Bu yüzden ERP sistemlerinin güvenliği işletmeler için finansal, yasal, itibari ve operasyonel açıdan büyük bir önem taşıyor. Siber saldırılara karşı sağlam önlemler almak, maddi kayıpların yanı sıra itibar kaybı, hukuki problemler ve pazar payında daralma gibi sonuçları engellemek adına elzemdir.
ERP Sistemlerine Yönelik Başlıca Siber Tehditler
ERP sistemlerini en çok tehdit eden siber saldırı türleri arasında phishing ve ransomware öne çıkıyor. 2024 siber güvenlik raporlarında bu yöntemlerin, üretken yapay zekanın katkısıyla siber suçluların çok daha inandırıcı phishing kampanyaları düzenlemelerine olanak tanıdığı belirtiliyor. Ransomware saldırılarında ise saldırganlar yalnızca veri çalmakla kalmıyor; çaldıkları verileri açığa çıkarma tehdidi de oluşturuyorlar. Ayrıca, Dağıtılmış Ağ Saldırıları (DDoS) olarak bilinen saldırılar, ERP sistemleri için bir diğer önemli risk. Bu tür saldırılar, sunuculara yoğun istek göndererek sistemleri yavaşlatıyor ve hizmet taleplerini karşılayamamasına neden olabiliyor. ERP sistemlerinin bu tür tehditlerden korunması için veri güvenliği, erişim kontrolü, kimlik doğrulama, yazılım güncellemeleri, ağ güvenliği, veri yedekleme, kullanıcı eğitimi, bulut tabanlı güvenlik ve düzenli denetimler gibi önlemlere önem verilmesi gerekiyor.
Veri Yedeklemenin ve Şifrelemenin Önemi
IAS olarak ERP sistemlerinde veri güvenliğini sağlamak için geniş kapsamlı bir bakış açısına sahibiz. Veri güvenliği önlemlerinin bir kısmının riskleri azaltmayı, bir kısmının saldırıları tespit etmeyi, bir diğer kısmının ise saldırı gerçekleştiğinde etkilerini minimize etmeyi hedeflemesi gerektiğini düşünüyoruz. Öncelikle kullanılan sistemin yasal gereklilikleri karşıladığından emin olunması gerekiyor. Ayrıca, erişim kontrolünün doğru bir şekilde sağlanması, yetkisiz erişim riskini azaltıyor. ERP kullanıcılarının siber güvenlik bilincini artıracak eğitimlerin sağlanması, sistem güvenliği açısından oldukça önemli. Uygulamanın düzenli olarak güncellenmesi de ERP çözümlerinin güvenliği açısından kritik bir yere sahip. Saldırıları tespit edebilmek için sağlam bir loglama, izleme ve denetim altyapısı kurulması gerekiyor.
Ayrıca, veri yedeklemenin önemi göz ardı edilmemeli. Veri yedekleme politikasını belirlerken yedekleme aralığı, metotlar, yaşlandırma süreci, fiziksel konum, yedek erişim prosedürleri, geri dönüş süreleri ve yedeklerin güvenliği gibi konular dikkatlice ele alınmalı ve veri koruma politikası düzenli aralıklarla gözden geçirilmelidir. Veri yedeklerinin politikalara uyumlu olarak alınması ve doğrulanması, veri kaybı riskini en aza indirmek için kritik önlemler arasında. Şifreli veri saklama yöntemleri, siber saldırı riskini azaltmada etkili bir yöntem. Şifreleme doğru yapıldığında, saldırganların ele geçirdiği verileri anlamlı hale getirmeleri zorlaşıyor. IAS olarak, sunduğumuz çözümlerle iki faktörlü doğrulama, veri şifreleme, güvenli iletişim, gelişmiş yetkilendirme altyapısı, loglama ve izleme sistemleri gibi pek çok güvenlik önlemi sunuyoruz. Olası güvenlik risklerini önceden tespit etmek için çeşitli test mekanizmaları kullanıyor ve bu bulgulara göre gerekli iyileştirmeleri yapıyoruz. Tüm müşterilerimizin ve iş ortaklarımızın kritik bilgi varlıklarını bize emanet ettiklerinin bilinciyle güvenli çözümler sağlamaya devam ediyoruz.