Türkiye uzay alanında önemli bir atılıma daha imza atıyor. DeltaV, geliştirdiği SORS Sonda Roketi ve hibrit itki sistemiyle Türkiye’nin uzay teknolojilerinde geldiği noktayı gözler önüne seriyor. Şirketin yeni Genel Müdürü Dr. Mehmet Karaman, TEKNOFEST kapsamında yaptığı açıklamada, SORS roketinin motor gücünde %300’lük bir artış sağladıklarını duyurdu. Bu gelişme, Türkiye’yi hibrit roket motoru teknolojilerinde dünya liderleri arasına sokmaya aday görünüyor.
Türkiye, DeltaV SORS sonda roketiyle güven veriyor
Dr. Karaman’ın vurguladığı bir diğer önemli gelişme ise Türkiye’nin ilk ve tek kriyojenik turbo pompasının DeltaV tarafından geliştirilmiş olması. Bu teknoloji, büyük çaplı roketlerin vazgeçilmez bir parçası ve DeltaV’nin bu alandaki başarısı, Türkiye’nin uzay çalışmalarında geldiği noktayı göstermesi açısından oldukça önemli.
DeltaV’nin hedefleri arasında ise Ay’a sert iniş gerçekleştirmek de yer alıyor. Böyle bir başarıya imza atılması, Türkiye’yi dünyada sayılı ülkenin üyesi olduğu bir kulübe taşıyacak. Şirket, bu misyon için TÜBİTAK ile işbirliği yapıyor. Hedeflenen tarih ve diğer detaylar henüz netlik kazanmasa da, çalışmaların oldukça iyi bir şekilde ilerlediği belirtiliyor.
DeltaV’nin başarıları yalnızca bunlarla da sınırlı değil. Şirket, daha küçük uzay araçlarında kullanılan küçük itki sistemleri geliştirme konusunda da iddialı. Hatta yakın zamanda bir müşterilerinin geliştirdiği ve DeltaV teknolojisini kullanan bir uzay aracının SpaceX ile yörüngeye çıkarılacağı bilgisi paylaşıldı.
DeltaV, bir yandan uzay teknolojileri alanında önemli projeleri hayata geçirirken, diğer yandan da savunma sanayii alanındaki çalışmalarına da devam ediyor. Şirket, geliştirdiği yüksek itki yoğunluklu roket motorlarını savunma projelerine entegre etmek için ROKETSAN ve SSB gibi önemli kuruluşlarla işbirliği yapıyor.
DeltaV’nin başarılarında, şirketin kurucusu olan ve birkaç ay önce ayrılan Arif Karabeyoğlu’nun vizyonu ve çalışmaları büyük önem taşıyor. Karabeyoğlu’nun geliştirdiği hibrit itki sistemleri, geleneksel roket ve uzay araçlarına göre çok daha uygun maliyetli ve verimli olmalarıyla dikkat çekiyor.
Sonuç olarak, DeltaV’nin gerçekleştirdiği çalışmalar ve ulaştığı nokta, Türkiye’nin uzay alanında önemli bir potansiyele sahip olduğunu ve bu alanda dünya devleriyle rekabet edebilecek güce sahip olduğunu gösteriyor.