Dünyanın i̇lk hidrojen-sentetik jet yakıtı gösterim tesisi Londra’da açılmaya hazırlanıyor. Londra’daki Oxford Havaalanı, önümüzdeki ay açıldığında dünyanın ilk hidrojenden sentetik jet yakıtı prototip tesisine ev sahipliği yapacak. Oxford merkezli karbon yakalama ve kullanım işletmesi OXCCU tarafından oluşturulan bu yenilikçi tesis, havacılık endüstrisinin karbonsuzlaştırılmasına doğru büyük bir adım olan günde bir kilogram sentetik havacılık yakıtı (SAF) üretecek.
Sentetik jet yakıtı tesisi
Sentetik veya Güçten Sıvıya (PtL) yakıtlar olan havacılık yakıtlarının, havacılığın karbon ayak izini düşürmede büyük bir atılım olduğu görülüyor. Farklı süreçlerden elde edilen karbondan yapılan bu yakıtlar, aynı hidrokarbon yapısına sahip oldukları için mevcut jet motorlarındaki fosil yakıtların kusursuz bir alternatifi. Bu yakıtların potansiyeli, yüzde 100 SAF kullanan deneme uçuşlarıyla zaten gösterildi; tahminler, havacılık emisyonlarını yüzde 80’e kadar azaltabileceklerini gösteriyor.
SAF üretmenin birkaç yolu vardır ve alg, bitkisel yağlar ve odunsu biyokütle gibi başlangıç malzemelerinin hepsi kullanılabilir. Ancak OXCCU farklı bir yaklaşım benimsiyor. Şirket, gıda veya biyokütleye bağımlı olmak yerine, yenilenebilir enerjiyle birlikte toplanan karbonu ana hammadde olarak kullanarak yakıt sentezliyor. SAF üreticilerinin çoğu, karbondioksiti karbon monoksite dönüştürmek için enerji yoğun bir prosedür kullanıyor; bizim yenilikçi yaklaşımımız üretim sürecini tek bir aşamaya indirgiyor. Daha ekonomik ve ekolojik olarak faydalı bir sentetik yakıt olan OX-EFUEL, son ürün.
OX1 gösteri tesisi, günlük bir kilogram SAF üreten kritik bir test alanı olarak hizmet verecek. Bu tesisten toplanan veriler, günde 160 kilogram SAF üretmeyi amaçlayan Hull’daki Saltend Chemical Park’taki daha büyük bir tesisin tasarımını ve işletimini bilgilendirecek. Bu ölçeklendirme, PtL SAF’yi havacılık endüstrisi için uygulanabilir bir seçenek haline getirmek için çok önemli.
OXCCU CEO’su Andrew Symes, bu gelişmenin önemini vurgulayarak, “Misyonumuz, gelecek nesillerin iklim etkisi olmadan uçmasını sağlamak ve bunu yapmak için uygun maliyetli PtL SAF’a ihtiyacımız var. Bu lansman, bu hedefe ulaşmada önemli bir adım.” dedi. Şirketin yenilikçi yaklaşımı, yalnızca SAF maliyetini düşürmeyi vaat etmekle kalmıyor, aynı zamanda yakalanan CO2’yi kullanmak için yeni bir yol sunarak havacılığın geleceği için sürdürülebilir bir çözüm sağlıyor.