Ülkenin teknoloji devi Baidu’nun Apollo Go robotaksileri, Wuhan gibi şehirlerde giderek daha fazla yayılırken, 7 milyon paylaşımlı yolculuk sürücüsünden biri olan Liu Yi, bu durumun sürücülerin geçim kaynaklarını tehdit ettiğini düşünüyor.
Liu, inşaat sektöründe yaşanan durgunluk nedeniyle bu yıl Wuhan’da yarı zamanlı sürücülüğe başlamış bir işçi. Ancak şimdi, komşularının sürücüsüz taksiler çağırmasını izlerken bir başka kriz öngörüyor. “Herkes aç kalacak.” diyor ve bu yeni teknolojiye karşı endişelerini dile getiriyor.
Çin Sanayi ve Bilgi Teknolojileri Bakanlığı, konuya dair yorum yapmaktan kaçındı. Ancak ekonomistler ve sektör uzmanları, Çin’deki sürücüsüz taksi teknolojisinin hızla yayılmasının, paylaşımlı yolculuk sürücüleri gibi işçileri yapay zeka kaynaklı iş kaybı tehdidiyle karşı karşıya bırakabileceğini söylüyor.
Çin ve ABD arasında ciddi yaklaşım farkları var
Çin, sürücüsüz taksiler konusunda ABD’den daha agresif bir yaklaşım benimseyerek bu teknolojinin test edilmesi ve uygulanmasına hız kazandırdı. En az 19 Çin şehri, sürücüsüz taksi ve otobüs testleri yürütüyor. Bu testlere, en az beş büyük sektör lideri tarafından yürütülen, sürücüsüz testler de dahil.
Boston Consulting Group’un yönetici direktörü Augustin Wegscheider, Çin’in bu alandaki hızlanmasının altını çiziyor ve ABD’nin bu konuda daha yavaş bir ilerleme kaydettiğini belirtiyor.
Sosyal medyada büyük tepki topladı
Robotaksilerin yayılması, Çin’de popüler olan sosyal medya mecralarında da tartışmalara yol açtı. Temmuz ayında, “Sürücüsüz arabalar taksi şoförlerinin geçimlerini mi çalıyor?” gibi başlıklar, sosyal medya aramalarının en üst sıralarına yerleşti.
Liu Yi gibi Wuhan’daki sürücüler, Apollo Go araçlarına “aptal turp” lakabını takmış durumda. Bu sürücüler, bu araçların trafiği tıkadığını ve sürücülerin işlerini tehdit ettiğini düşünüyor.
Çin’deki bu hızlı teknoloji dönüşümünün uzun vadede ülke için faydalı olabileceği belirtilse de, ekonomistler, eski işlerin yok edilmesiyle yeni işlerin yaratılması arasında bir denge kurulması gerektiğini vurguluyor. Peking Üniversitesi’nden uygulamalı ekonomi doçenti Tang Yao, “En hızlı hızda ilerlememiz gerekmiyor, zaten ön plandayız.” diyor.
Bu durum, özellikle düşük gelirli işçiler için büyük bir tehdit olarak algılanıyor. Sürücüler, bu teknolojinin işlerini ellerinden alacağından ve yeni iş imkanlarının kısıtlı olacağından endişe ediyorlar.