Duygusal pazarlama, kitleleri markalarla kişisel ve insani bir şekilde bağlayan bir hikaye anlatıyor. Yeni medya kanalları, cihazlar ve platformlar ortaya çıktıkça, insanların marka hikayelerine bolca erişebilmesini sağlıyor. Dahası, şirketlerin kimliklerini ve vizyonlarını iletmelerinin artık bir sürü yolu var. Bu da duygusal pazarlamayı çok daha basit hale getiriyor.
İçerik pazarlaması ve markayı öne çıkarma stratejileri
Duygusal pazarlama stratejileri doğru kullanıldığında, şirketlerin zorlu bir ortamda kendilerini farklılaştırmalarına yardımcı oluyor. Kurumsal bir varlığa tutku ve odak getiriyor. Ancak, kitleniz üzerinde doğru etkiyi yaratmak istiyorsanız, kampanyanızın otantik ve dürüst hissettirdiğinden emin olmanız gerekiyor. İçerik pazarlaması temelinde duygusal pazarlama yer alıyor.
Duygusal pazarlama kampanyalarınız için fikirler sunmaya başlamadan önce, gerçekte ne anlama geldiğine bakalım. Duygularımızın kararlarımızda oynadığı rol, günümüz pazarlamacılarının görmezden gelemeyeceği bir şey. Hızlı tempolu dünyada, kuruluşların alıcı kişiliğinin ilkel istek ve ihtiyaçlarına hitap ettiklerinden emin olmaları gerekiyor.
Güney Kaliforniya Üniversitesi’nde yürütülen çalışmada, araştırmacılar beyinlerinin duygusal bölgesinde performans bozukluğu olan kişiler ele alındı. Eleştirel düşünebildiklerini ancak seçenekleri hakkında nasıl hissettiklerini anlamadıkları için karar alamadıkları tespit edildi.
Pazarlamada duygusal çekiciliği anlamak söz konusu olduğunda, bilim insanları olumlu duyguların olumsuz duygulardan ziyade arkadaşlarımızı paylaşmaya, retweetlemeye ve bağlantı kurmaya ikna etme olasılığının daha yüksek olduğunu buldu. Bu, pazarlamacıların sadece olumlu haberleri vurgulayarak veya beynin “mutlu” kısmına hitap eden kelimeler kullanarak marka erişimlerini artırabilecekleri anlamına geliyor.
Outbrain araştırması, “en kötü” veya “asla” gibi olumsuz üstünlük sıfatlarının, dikkat çekme söz konusu olduğunda üstünlük sıfatı olmayan bir başlıktan yüzde 30 daha fazla işe yaradığını buldu. Dahası, “en iyi” gibi olumlu üstünlük sıfatları önemli ölçüde daha az çekiciydi. Olumsuz kelimeler, olumlu karşılıklarına göre yüzde 63 daha yüksek bir tıklama oranına sahipti.
Peki duygusal pazarlama kampanyalarıda hangi duygular işe yarıyor? 2014 yılında, Nörobilim ve Psikoloji Enstitüsü tüm insan duygularının dört duyguya dayandığını buldu. Bu duygular: mutluluk, üzüntü, korku/şaşkınlık ve öfke/tiksinti.