Heliosteam isimli yerli bir girişim, geliştirdiği Yeşil Buhar sistemi ile endüstriyel tesislerin fosil yakıtlara olan bağımlılığını kökten değiştirecek bir adım attı. Bu yenilikçi sistem sayesinde, endüstriyel süreçlerde kullanılan ısı enerjisi,güneş enerjisinden elde edilerek hem çevresel etkiler azaltılacak hem de işletmelere önemli maliyet avantajları sağlanacak.
Yeşil Buhar sistemi, güneş enerjisini termal enerjiye dönüştürerek çalışan bir santral. Geleneksel güneş panellerinden farklı olarak, bu sistemdeki panellerin tamamı ayna ile kaplı. Bu sayede güneş ışınları yoğunlaştırılarak yüksek sıcaklıklara ulaşılıyor. Elde edilen ısı enerjisi, özel bir sistemle depolanarak gerektiğinde endüstriyel süreçlerde kullanılıyor.
Heliosteam şirketinin ortaklarından Bener Karadeniz, sistemin benzersiz özelliklerine dikkat çekerek, “Şu anda 250 dereceye çıktık. Endüstriyel tesisin ihtiyacı 750 dereceyse, o sıcaklıklara da ulaşabiliyoruz. Tekniğimizin benzeri bulunmuyor, yakın coğrafyamızda da yok. Aynı zamanda azalttığımız bakım ve kurulum maliyetleriyle tesisin fiyatı da düşük.” dedi.
Yeşil Buhar sistemi, özellikle kimya, tekstil, gıda ve medikal gibi sektörlerde kurutma, ısıtma, yıkama ve işleme işlemlerinde kullanılmak üzere tasarlandı. Sistemin modüler yapısı sayesinde, farklı ölçekteki tesislerin ihtiyaçlarına kolayca uyarlanabiliyor.
Heliosteam şirketinin sunduğu avantajlar arasında;
- Düşük maliyetle termal enerji elde etme
- Modüler termal depolama üniteleriyle enerji güvenliği sağlama
- Karbon emisyonlarını azaltarak karbon kredisi kazanma
- Yerli üretim ve teknoloji
sayılabilir.
Şirket, şu anda sistemin patent alma süreçlerini tamamlamak ve endüstriyel tesislerle iş birliği anlaşmaları imzalamak için çalışmalarını sürdürüyor. Yeşil Buhar sistemi, Türkiye’nin enerji dönüşümünde önemli bir adım olarak değerlendiriliyor ve dünya genelinde de büyük ilgi görüyor.
Özetle, Heliosteam’in geliştirdiği Yeşil Buhar sistemi, endüstriyel süreçlerde kullanılan fosil yakıtların yerini alarak hem çevreye duyarlı bir üretim modeline geçişi hızlandıracak hem de işletmelere önemli maliyet avantajları sağlayacak. Bu yenilikçi teknoloji, Türkiye’nin enerji bağımsızlığı hedeflerine ulaşmasında önemli bir rol oynayacak.