Christopher Nolan vizyondan Screening Room adı verilen yeni startup, yıllar önce Napster ile ortalığı kasıp kavuran Sean Parker ve yeni ortağı Prem Akkaraju tarafından kuruldu. Bu şirketi sıradan film kiralama hizmetlerinden ayıran en önemli özellik, sinemalarda gösterimde olan yapımları henüz vizyondan kalkmadan önce evinize taşıması.
İlk kurulum için evinize 150 dolarlık “korsan geçirmez” bir kutu satın alıp, ardından 48 saatlik kiralama için 50 dolar ödeyerek vizyona yeni giren filmler dahil tüm içeriği seyredebiliyorsunuz. Öte yandan yerel sinema salonunda aynı film için iki kişilik sinema bileti de bu fiyata dahil oluyor.
Hollywood ikiye bölündü
Böylesi bir teknoloji seyirci için bulunmaz fırsat, her seyirden pay alan yapımcılar için yeni gelir kapısı ve Sean Parker için bir başka başarılı startup anlamına gelse de, yönetmenler Screening Room konusunda ikiye bölünmüş durumda. Yüzüklerin Efendisi ile tanıdığımız Peter Jackson, yeni Star Wars’u çeken J.J.Abrams, Ron Howard, Steven Spielberg ve Martin Scorsese bu sistemi desteklediğini duyurdu.
Ancak The Dark Knight serisi ve Inception ile Hollywood sinemasında yeni bir akım başlatan Christopher Nolan onlarla aynı fikirde değil. Önce Titanik’te, ardından Avatar’da birlikte çalışan Jon Landau ve James Cameron da bu sistemin bildiğimiz anlamıyla sinema endüstrisini öldüreceğinden endişe ediyor.
Christopher Nolan: İlk gösterim sinema salonunda olmalı
Variety’e açıklama yapan Christopher Nolan, “Sinemalara özgü vizyon gösteriminin önemini vurgulamak için Titanik ve Avatar gibi örneklerden daha iyi bir sebep sunmak zor” ifadesini kullandı. Yapımcı Jim Landau ise “Jim ve ben vizyon deneyiminin kutsallığına gönülden bağlıyız. Bizim için hem kreatif yönden hem de finansal yönden filmlerin -en azından ilk yayınlandıkları dönemde- sadece sinema salonlarında gösterilmesi vazgeçilmez bir unsurdur. Meydana getirmek için bu kadar uğraştığımız sanatın en iyi tecrübe edileceği formu geçersiz kılacak bir imkanı sunmayı Hollywood neden ister anlamış değiliz” dedi.
ABD’nin Ulusal Sinema Sahipleri Birliği de bu servise uygulamasına karşı olduklarını belirtirken, şubelerinde bu yeni girişimi destekleyeceğini belirten tek büyük salon zincirinin AMC olması dikkat çekti.
Screening Room ne kadar güvenli?
Screening Room her ne kadar korsana karşı önlemleri alınmış bir kutu ile servis edilse de, günümüzde yayıncılık teknolojileri TV kartı ile korsan izlemenin çok ötesine geçmiş durumda. En basit haliyle, evinde dilediği ışıklandırma sistemini kullanarak ekrana yansıtılan görüntüyü yüksek kaliteyle kaydedebilecek bir kameraya ve bunu paylaşım ağlarında yayacak kötü niyetli kullanıcılara karşı alınacak önlemler merak ediliyor. Benzer şekilde Periscope üzerinden filmin “gayrı resmi galasını” düzenlemek isteyenlere karşı Screening Room’un önereceği çözüm şimdilik bilinmiyor.