Accenture, her sene gerçekleştirdiği Global Tüketici Eğilimi Araştırması’nın 2013 sonuçlarını açıkladı. İçinde Türkiye verilerinin de yer aldığı araştırma; 33 ülkede,finansal hizmet tedarikçileri, internet hizmet tedarikçileri, sigorta, tüketici ürünleri, tüketici elektroniği üreticileri, mobil telefon şirketleri de dahil olmak üzere 10 farklı sektörde, 13 bin 168 tüketicinin katılımı ile gerçekleştirildi.
Accenture Türkiye Tüketim Grubu Lideri Özlem Kestioğlu, mobil bağlantılı cihazların 2013’te dünya nüfusunun sayısını geçtiğine işaret ederken, günlük 1 milyara yakın aktif Facebook kullanıcısı olduğuna ve kullanıcıların 2,5 milyar adet içerik paylaştığına dikkat çekiyor. 2016’ya kadar her dört kişiden birinin iki veya daha fazla mobil cihaza sahip olacağı, bu oranın yüzde 9’unun ise üç veya dört cihaza sahip olacağı öngörülüyor. 2017’de 4G üyeliklerinin mobil data trafiğinin yüzde 45’ini oluşturacağı, Twitter kullanıcılarının her gün 400 milyon Twit atacağı tahmin ediliyor.
Türkiye’de 34 milyon (online nüfusun yüzde 94’ü) Facebook kullanıcısı bulunurken, toplam Twitter kullanıcı sayısının 12 milyon civarında olduğu tahmin ediliyor. Mobil abone sayısı 69,7 milyonu (Yüzde 91 penetrasyon) ve 3G abonesi 49,3 milyonu bulan Türkiye’de 32,6 milyon genişbant internet abonesi bulunuyor. Tüm bu bilgiler, Türkiye’nin dijital hizmetler için çok büyük potansiyel taşıdığına işaret ediyor. Yaptığımız tüketici araştırması da gösteriyor ki; Türkiye’de kullanıcıların yüzde 82’si sosyalleşmek için sosyal medyayı kullanırken, hiç de azımsanmayacak bir oranla yüzde 60 ila yüzde 80 kullanıcı da üretici-tüketici ilişkileri için sosyal medyayı kullanıyor.
Beni tanı: Tamamen benimle alakalı olsun!
Tüketiciler artık daha çok kendi ihtiyaçlarıyla ilgili önerileri duymak istiyorlar. Sadece online kanallarda değil, mağazada ve servis sağlayıcıya her dokunduğu noktada tanınmak istiyorlar. Global Tüketici Eğilimi Araştırması; kişiselleştirilmiş hizmetler sunma noktasında, sektörlerin 2012 yılına kıyasla çok fazla yol kat edemediğini gösteriyor. Türk müşterilerin sadece yüzde 25‘i kendine özel hizmetler sunulduğunu düşünüyor. Bunu başarmak için ileri analitik araçları kullanılarak tüm kanalların entegre edilmesi ve anlık akıllı öneriler yapabilir sistemler tasarlanması önemli.
Türk tüketicilerin yüzde 75’i kendi istek ve ihtiyaçlarına özel tasarlanmış pazarlama ve satış kanalları olması durumunda, şirket ve ürünlerle ilgili bilgi almak için online kaynakları daha çok kullanabileceklerini belirtiyor. Bugün online kaynakları kullanmayan Türk tüketicilerin yüzde 56’sı eğer kendi kişisel bilgilerini verdikten sonra bu bilgilerin farklı amaçlarla paylaşılmayacağını ya da spam – istenmeyen e-posta gönderimi saldırısına mağruz kalmayacağı garanti edilirse bu kanalları daha etkili kullanabileceğini söylüyor.
Beni mutlu et: Her kanalda kesintisiz bir deneyim olsun!
Araştırma gösteriyor ki; Türk tüketicilerin yüzde 80’i müşteri hizmetlerini kullanırken farklı kanallardan kendilerine aynı sorularının sorulmasından ya da aynı önerilerin farklı kanallardan tekrar gelmesinden çok rahatsız oluyorlar. Bunun için; her kanalda birbiriyle tutarlı hatta kesintisiz hizmet sunabilmek için “non-stop” müşterilerinin dinamiklerini değiştirmek gerekiyor. Sadece dijital kanalları geliştirmek değil, tüm kanalları yeniden gözden geçirerek hedeflenen yapının kurulması önem taşıyor.
İşimi Kolaylaştır: Özünde mobil olsun!
“PC tabanlı” internet kullanımı tüketicilere birçok olanak sunarken, şimdi mobil internet erişimi tüketicilere çok daha fazla kolaylık sağlıyor. Dijital kanallara erişen Türk tüketicilerin yüzde 38’i mobil cihazlar üzerinden erişim sağlarken, toplamda yüzde 50oranında zamandan tasarruf ediyor.
Türk tüketicilerin yüzde 46’sı firmaların mobil kanallarını, daha çok satış ve pazarlama hizmetlerinde öne çıkardıklarını ama satış sonrası servis ve destek için mobil kanal üzerinden çok da hizmet veremediklerini belirtiyor. Diğer yandan kötü servis aldığı için hizmet sağlayıcısını değiştirme kararı alan Türk tüketicilerin yüzde 45’i kendilerine mobil kanal üzerinden erişilseydi kararlarına etkisi olabileceğini ve farklı davranabileceklerini ifade ediyorlar. Ayrıca araştırma; lokasyon bazlı kampanyaların müşterilerin yüzde 70’i tarafından çok olumlu algılandığını ve kampanyalara katılım oranlarının yüksek olduğunu gösteriyor.
Türk tüketiciler, rahatsızlıklarını aşağıdaki şekilde ifade ederken tedarikçilere gelişme fırsatlarının ipuçlarını da veriyor;
- Tüketicilerin yüzde 73‘ü vaat edilen ve gerçekleşen hizmetler arasındaki farkı rahatsız edici buluyor.
- Yüzde 71’i şirketlerin kişisel bilgileri nasıl kullanacaklarına güvenemedikleri için rahatsız hissediyor.
- Yüzde 47’si kişiye özel hizmetlerin eksikliği sebebiyle tedarikçisini değiştiriyor.
- Yüzde 57’si personelin doğru hizmet ve etkileşimi sunamamasından dolayı rahatsız.
- Yüzde 50’si sadakat programlarının ihtiyaçlara göre düzenlenmediğini ifade ediyor.
- Türk tüketicilerin yüzde 60’ı araştırmaları sırasında düzenli olarak, yüzde 59’uise hizmet talepleri için mobil cihaz kullanıyor.
- Yüzde 55’i satın alma ve hizmet talebini mobil uygulamalar kanalı ile talep edemediği durumda kendisini engellenmiş hissediyor.
- Yüzde 68’i aynı teklifin farklı kanallarda birbiriyle aynı olmamasından dolayı rahatsızlık hissediyor.
- Yüzde 80’i müşteri hizmetlerini kullanırken aynı soruların tekrarlanmasından mutsuzluk duyuyor.
- Yüzde 43’ü online platformlarda ürün ve hizmetlerle ilgili görüşleri okurken, yüzde 29’u bu görüşlerden etkilendiklerini ifade ediyorlar.
Yazılanların çoğuna katılmıyorum. Tüm bunların insanların giderek doyumsuz olmasına bağlayabiliriz. İnsanların devalı cep telefonu değiştirmesi o markadan memnun kalmadığı için mi yoksa sıkıldığı için mi? Bence sıkıldığı için. 6 aydır aynı telefonu kullanan birine gel seninle telefonları değiştirelim deyin aynında kabul eder… Bir diğer husus ise tüketicilerin güven olayı. Allah aşkına facebook, instagram gibi sitelere üye olurken ne var ne yok 3. şahıslarla paylaşılmasını kabul ediyoruz. Özelimizi bedavaya satıyoruz ama telefona program yüklersen program rehber erişimi istediğin de ne oluyor yaa diyoruz.. Buda işin cahillik kısmı sanırım… Bu böyle uzar gider bende sabaha kadar yazarım …
Hizmet sektörü içinde dijital hayatta yer alır. Okuduğum yüzdeler ve vargılar beni, Türkiye’nin bilhassa dijital hizmetlerde koyu bir kontrasta sahip olduğu ve son kullanıcının hiçbir şekilde memnun edilmediği noktasına götürdü. Sokağın algıları yerine İstatistik’e bakmak daha faydalı.