Temiz enerji üretimiyle kentsel peyzajda devrim yaratacak çığır açıcı bir yenilik hazırlanıyor. New York merkezli tasarımcı Joe Doucet, dikey rüzgar türbinlerinden oluşan, görsel açıdan çekici bir modüler yapı olan Rüzgar Çiti’ni geliştirdi. Bu benzersiz tasarım, oteller, kurumsal binalar ve konut birimleri gibi kentsel ortamlarda rüzgar enerjisinin benimsenmesini artırmaya hazırlanıyor.
Rüzgar çiti için 16 farklı versiyon denendi
Ülkelerin fosil yakıtlardan kurtulmak amacıyla giderek daha fazla benimsediği yenilenebilir enerji karışımının önemli bir bileşeni rüzgar enerjisidir. Genel olarak, daha büyük tesisler için daha büyük türbinlerin inşa edilmesine vurgu yapılıyor ve bu da dağıtılmış enerji üretiminde rüzgar enerjisinin kullanımını sınırlıyor. Balkonlara, bahçelere ve çatılara monte edilebilen güneş panellerinin aksine rüzgar türbinleri bu konuda zorluklar yaşıyor.
Doucet, 2021’de pazarda verimli, estetik açıdan hoş dağıtılmış rüzgar enerjisi ürünlerine yönelik bir boşluk tespit etti. Bu Rüzgar Türbini Duvarının oluşturulmasına yol açtı. Enerji sektöründe deneyimli Jeff Stone ile birlikte kurulan Airiva’daki Doucet ve ekibi, iki yılı aşkın bir süre boyunca tasarımı geliştirdi ve dikey türbin kanatlarının 16 versiyonunu denedi. Titiz testlerden sonra sarmal bıçakların en verimli bıçaklar olduğunu belirlediler.
Rüzgar Çiti, hassas biçimde düzenlenmiş sekiz sarmal kanadıyla yılda yaklaşık 2.200 kilowatt enerji üretiyor. Ortalama bir ABD hanesine enerji sağlamak için beş Rüzgar Çit ünitesi gerekli olacaktır. Görünüşte yüksek sayıya rağmen, her birim yaklaşık 14 fit x 7 fit ölçülerindedir ve bu da onu çeşitli kentsel ortamlara uygun bir katkı haline getiriyor. Airiva, bireysel ev sahiplerinden ziyade şirketleri, kamu kurumlarını ve emlak firmalarını hedef alıyor. Türbinler gürültüsüz çalışarak sürdürülebilirliğe olan bağlılığın sinyalini veren estetik açıdan hoş bir çözüm sunuyor. Ayrıca Airiva, üretimde yüzde 80 oranında geri dönüştürülmüş malzeme kullanmayı planlayarak çevresel özelliklerini güçlendiriyor.
Rüzgar Çitinin modüler yapısı ölçeklenebilirliğe izin vererek daha büyük tesislerde daha fazla enerji üretimi sağlar. Devasa yatay türbinlerin çıkışıyla eşleşemese de dağıtılmış enerji sistemi, kullanım alanlarına yakın olması nedeniyle iletim kayıplarını azaltıyor. Ticari kurulumlar hala gelecekte olsa da, ilk siparişlerin 2025’te alınması beklenen özel pilot projeler bu yılın sonlarında başlayabilir. Rüzgar Çiti, temiz enerjiyi kentsel ortamlara entegre etme, verimliliği, estetiği ve sürdürülebilirliği birleştirme yönünde umut verici bir adımı temsil ediyor.
