Yalnızca sürdürülebilir havacılık yakıtının kullanıldığı ilk transatlantik uçuş, 95 metrik ton karbondioksit tasarrufu sağladı. Virgin Atlantic liderliğindeki Flight100 girişimi, Imperial College London, University of Sheffield gibi prestijli kurumlar ve Boeing, Rolls-Royce ve BP gibi endüstri devleri ile ortaklık yaparak Sürdürülebilir Havacılık Yakıtının (SAF) fizibilitesine ilişkin derin bulgular ortaya çıkardı. Hava taşımacılığında geleneksel fosil yakıtların güvenilir bir alternatifi olarcak.
Sürdürülebilir havacılık yakıtı çalışmaları
Atık yemeklik yağlar veya botanik kaynaklar gibi yenilenebilir rezervuarlardan elde edilen SAF, mevcut altyapıyla uyumunu ve CO2 emisyonlarında önemli düşüşler sağlama yeteneğini sergiledi. Londra Heathrow’dan New York JFK’ye gerçekleştirilen bir deneme uçuşu, SAF kullanımının birçok önemli avantajını sergiledi. Özellikle yerel hava kalitesinde iyileşme, kalıcı duman izi oluşumunda azalma ve yakıt tüketiminde belirgin bir azalma sergilendi. Daha da önemlisi Flight100, geleneksel ticari uçuşlara benzer güvenlik standartlarını koruyarak motorda, uçak gövdesinde veya yakıt altyapısında hiçbir değişiklik gerektirmedi.
Projenin bir parçası olarak Imperial College London ve Sheffield Üniversitesi tarafından yürütülen araştırma, SAF’ın iklim etkilerine ilişkin bir değerlendirme gerçekleştirdi. Bulguları, SAF’ın partikül madde emisyonlarını azalttığını doğruladı ve çevresel faydalarının altını çizdi.
Projenin başarısı, başta Birleşik Krallık Sivil Havacılık Otoritesi olmak üzere havacılık otoriteleri arasındaki işbirlikçi çabalarla kolaylaştırıldı. Imperial ekibine başkanlık eden Dr. Marc Stettler, Flight100’ü SAF’ın potansiyelinin önemli bir göstergesi olarak övdü ve havacılığın iklim etkisini azaltmak için hızlandırılmış konuşlandırılması yönünde çağrıda bulundu.
Dr. Marc Stettler: “Birleşik Krallık hükümeti yakın zamanda 2030 yılına kadar Birleşik Krallık havacılık yakıtı karışımında en az yüzde 10 SAF elde etme taahhüdünde bulundu. Bu umut verici bir adım olsa da araştırmamız, bu yakıtı uçuşlara akıllıca tahsis ederek kontrrailler üzerindeki etkileri de önemli ölçüde giderebileceğimizi öne sürüyor” dedi.
Deneme sonuçları, standart uçuşlara kıyasla %100 SAF’ın yüzde 64’lük bir azalmaya olanak sağlamasıyla CO2 emisyonlarında önemli azalmalar olduğunu ortaya çıkardı. Ayrıca, CO2 dışı emisyonlarda %40’lık kayda değer bir azalma ve yakıt yakma verimliliğinde genel bir iyileşme görüldü; bu da SAF’ın yakıt tüketimini azaltma potansiyeline işaret ediyor.