Uzun bir bekleyişin ardından, Bitcoin nihayet 20 Nisan Cumartesi gününün erken saatlerinde 4. yarılanmasını tamamladı. Yarılanma nedeniyle madencilik ödülleri 6,25 BTC’den 3,12 BTC’ye düştü. 4 yılda bir gerçekleşen bir olay olan Bitcoin [BTC], Bitcoin’in blok zincirine 840.000’inci blok eklendiğinde yarılanma sürecine girdi.
Beklendiği gibi, yarılanma ışığında son birkaç hafta içinde Bitcoin’in fiyat çizelgelerinde çok fazla dalgalanma oldu. Bu yazının yazıldığı sırada BTC 64.970 $ değerindeydi. Yarılanmanın hemen ardından neredeyse %2 oranında düşen BTC şimdi yeniden toparlanma hamlesi yapıyor. Hareketli Ortalama fiyat mumlarının oldukça üzerinde konumlandığı için göstergeler düşüş eğilimlerine işaret ediyordu. Ancak analistlere göre bu düşüş, kısa vadeli yatırımcıların kâr maksimizasyonu çabasına dayanıyor ve biraz daha uzun (örneğin 12 aylık) bir süreç göz önüne alındığında ciddi bir artış söz konusu olabilir.
Bitcoin ve kripto paralar ralli yapacak mı?
Kısa vadeli yatırım yapan ve “Al-sat” yatırımcısı olarak nitelenen yatırımcılar haricinde, piyasa katılımcıları yarılanmayı bir yükseliş olayı olarak görüyor çünkü Bitcoin başta olmak üzere tüm kripto paraların değeri tarihsel olarak yarılanma sonrasında yükseliş gösteriyor. Örneğin Temmuz 2016’daki yarılanmanın ardından takip eden 12 ay içinde BTC’nin değeri 3 kat artmıştı.
Benzer şekilde, Mayıs 2020’deki son yarılanmada da Bitcoin bir sonraki yıl %500 oranında ralli gerçekleştirdi. Buna karşın, analistler bu ralliler öncesi ciddi düşüşler olduğuna ve ralli sonrasında da yine ciddi düşüşler yaşandığında dikkat çekiyor. Üstelik bu yılki yarılanmanın biraz daha farklı koşullar altında gerçekleştiğine dikkat etmekte fayda var.
Pek çok şey ETF talebine bağlı
Son yarılanma, hala bir boğa piyasası aşaması gibi görünen bir dönemde gerçekleştiği için önem taşıyor. Bitcoin’e olan talep, yılın başlarında ABD’de spot borsa yatırım fonlarının (ETF’ler) listelenmesinin ardından hızla arttı. Yeni yatırım araçları, listelenmelerinden bu yana 12,23 milyar doların üzerinde bir Kümülatif Toplam Net Giriş çekti. Bu da ortalama olarak bu fonlara günde yaklaşık 120 milyon dolarlık kripto para akışı olduğu anlamına geliyor.
Öte yandan günlük olarak çıkarılan yeni Bitcoin sayısının ortalama 50 milyon dolar olduğu düşünülüyor. Dolayısıyla, bu yazının yazıldığı sırada talep arzı 2 kattan fazla aşmış durumdaydı. Arzın daha da düşecek olmasıyla birlikte, uçurumun daha da genişlemesi ve Bitcoin’in 12 aylık süreci beklemeden daha da hızlı yükselmesine neden olması beklenebilir.
Bitcoin yarılanması nedir?
Her dört yılda bir, yarılanma gününde, yaratılan yeni Bitcoin miktarı yarıya indirilir. Bu, Bitcoin yarıya indiğinde, ağı güvence altına alan katılımcılara verilen ödülün %50 oranında azaldığı ve yeni Bitcoin’lerin dolaşıma girme oranını doğrudan etkilediği anlamına gelir. İşte biz buna yarılanma günü diyoruz.
2020’nin başında, sanal “madencilik” yoluyla her 10 dakikada bir ağa 12,5 yeni Bitcoin ekleniyordu. 2020 Mayıs ayında bu miktar yarıya inerek 6,25’e düştü. Şimdi ise bu miktar tekrar 3,125 civarına düşecek ve bu süreç 21 milyon kripto paranın tamamı çıkarılana kadar devam edecek (tahminlere göre bunun 2140 yılı civarında gerçekleşmesi bekleniyor). Bitcoin’in yaratıcısı Satoshi Nakamoto tarafından Bitcoin protokolüne kodlanan bu süreç, Bitcoin’in toplam arzını sınırlamanın ve kıtlığını arttırmanın bir yolu.
Bitcoin Yarılandığında Ne Olur?
Bitcoin yarılanma sürecine girdiğinde, üretilen yeni kripto para sayısı yarı yarıya azalır. Başka bir deyişle, madencilerin işlemleri doğrulamak ve bunları blok zincirine eklemek için aldıkları ödülde %50 azalma olur. Bu olay BTC protokolüne kodlanmıştır ve yaklaşık her dört yılda bir ya da 210.000 bloktan sonra gerçekleşir.
Bitcoin’in yarılanması neden önemlidir?
BTC yarıya indiğinde, ağın güvenliğini sağlayan katılımcılara verilen ödül %50 oranında azalır ve bu da yeni Bitcoin’lerin dolaşıma girme oranını doğrudan etkiler. Ve sadece 21 milyon bitcoin olduğu ve yarılanma daha az sayıda bitcoin yaratacağı için, yarılanma bitcoinlerin daha kıt olmasına katkıda bulunur.
Bu doğal kıtlık, önceki yarılanma olaylarından sonra talepteki tarihi artışla birleştiğinde, fiyatlar üzerinde potansiyel yukarı yönlü baskıya yol açabilecek bir dijital nadirlik duygusunu teşvik etmektedir.