Intel tüm bu harcamalar ve yeni yatırım planları ile ABD’de 25 milyar dolarlık vergi indirimi daha sağlamayı umuyor. Intel’in beş yıllık harcama planının en önemli parçası, Columbus – Ohio yakınlarındaki boş arazilerine yeni tesisler kurmak. Firma bu araziyi CEO Pat Gelsinger’in “dünyanın en büyük yapay zekâ çip üretim tesisi” olarak tanımladığı ve 2027’de üretime başlayacak olan bir tesise dönüştürmeyi hedefliyor.
Biden’ın daha geniş çaplı bir çip üretimi rönesansı planıyla sağlanan fonlar, Intel’in son dönemde yapay zekâ yarışıyla bir hayli sıkışan iş modelini onarmasına yardımcı olabilir. Firma on yıllar boyunca en hızlı ve en küçük yarı iletkenleri üreterek, bunları yüksek fiyattan satarak ve elde ettiği kârı daha fazla araştırma ve geliştirmeye aktararak çip endüstrisinde hep bir adım önde kalmayı ve öncülük etmeyi başarmıştı.
Ancak Intel 2010’larda bu üretim üstünlüğünü TSMC’ye kaptırdı ve daha düşük kaliteli ürünlerle pazar payını korumak için fiyatları düşürdükçe kar marjları düştü. CEO Gelsinger, 2021 yılında Intel’i 1 numaralı pozisyona geri döndürmek için bir plan açıkladı, ancak planı karlı hale getirmek için hükümet desteğine ihtiyaç duyacağını söylemekten çekinmedi. Şimdi ise CHIPS ve Bilim Yasası fonu sayesinde planlar yürürlüğe konabilir.
Gelsinger, 100 milyar dolarlık planın yaklaşık %30’unun işçilik, altyapı ve beton gibi inşaat maliyetlerine harcanacağını söyledi. Geri kalanı ise ASML, Tokyo Electron, Applied Materials ve KLA gibi firmalardan çip üretim araçları satın almaya gidecek. Bu araçlar Ohio’daki tesisin 2027 ya da 2028’de faaliyete geçmesine yardımcı olacak, ancak Gelsinger çip pazarının düşüşe geçmesi halinde zaman çizelgesinin kayabileceği uyarısında bulundu. Hibe ve kredilerin ötesinde, Intel satın alımların çoğunu mevcut nakit akışından yapmayı planlıyor.
Yeniden dünya 1 numarası olabilir mi?
Ancak analistler tüm bu pozitif görünüme ve 100 milyar dolarlık yatırım planına karşın, Intel’in yeniden 1 numaralı çip üreticisi pozisyonuna gelmesinin mümkün olmayabileceği görüşünde. Bunun sebebi ise, tüm dünyada yaşanan bulut bilişim ve yapay zekâ çılgınlığı.
Örneğin Intel’in rakiplerinden Nvidia, geçtiğimiz günlerde geliştirici konferansında dünyanın en iyisi olarak nitelediği yapay zekâ çipi Blackwell B200 GPU ve bütünleşik sistemlerini tanıttı. Bulut ve yapay zekâ trendlerini iyi kullanan firma şu anda 2,2 trilyon doları aşan pazar büyüklüğü ile Microsoft ve Apple’ın ardından dünyanın en değerli 3. şirketi konumuna ulaştı. Intel ise yaklaşık 180 milyar dolar değerleme ile sıralamada ancak 70. sırada kendisine yer bulabiliyor.