Fotoğraf çekmek, en basit tanımıyla gözle görebildiğimiz cisim ve şekilleri, film ya da dijital ortam üzerine kaydederek görüntü oluşturma işidir. Dolayısıyla temelinde “içinde bulunulan anı yakalamayı” ve görünen bir şeyi göründüğü haliyle yansıtmayı hedef alır. Ancak göründüğü haliyle yansıtma konusunda firmalar yapay zekânın da desteği ile bugünlerde oldukça iddialı. Haliyle de konu tartışmalı bir hale dönüşüyor.
Örneğin Samsung, telefon kameralarının yalnızca Ay’ın değil, bugünlerde kamerayı doğrultmak isteyeceğiniz hemen her şeyin sahte yapay zekâ fotoğraflarını çektiği iddiasına karşı kendini nasıl savunuyor?
Yeni başlayanlar için, şirketin ürün müdürü her fotoğrafın aslında sahte olduğunu söylüyor. Samsung EVP Patrick Chomet geçtiğimiz günlerde verdiği bir röportajda “Neyin gerçek bir resim olduğu konusunda bir tartışma vardı. Ve aslında gerçek resim diye bir şey yoktur. Bir şeyi yakalamak için sensörlere sahip olduğunuz anda, [gördüğünüz şeyi] yeniden üretirsiniz. Dolayısıyla aslına sadık birebir gerçek bir resim yoktur. ‘Bu fotoğrafı ben çektim’ diyerek gerçek bir fotoğrafı tanımlamaya çalışabilirsiniz, ancak yakınlaştırmayı, otomatik odaklamayı, sahneyi optimize etmek için yapay zekâyı kullandıysanız, bu gerçek midir? Yoksa hepsi filtre mi? Gerçek bir resim yoktur, nokta” diyor.
Çoğu fotoğrafçının bir fotoğrafın “hiçbir şey ifade etmediği” fikrinden rahatsız olacağını kestirmek zor değil. Ancak buradaki tartışma aslında fotoğraf gerçekten nedir sorusu üzerine dönüyor. Apple, Google ve Samsung gibi şirketler, diğer tekniklerin yanı sıra nihai akıllı telefon görüntülerini üretmek için birden fazla kameradan birden fazla kareyi giderek daha fazla birleştirdikçe bu sorunun yanıtını bulmak da zorlaşıyor. Şimdi ise üretken yapay zekânın yükselişi tartışmayı gerçekten zirveye taşıyor ve Samsung’un yeni Galaxy S24 ve S24 Ultra’sı bu özelliği pazarlayan en son telefonlar.
Gerçi Chomet’in yaklaşımı “hiçbir şey doğru değildir, her şeye izin verilir “den biraz daha nüanslı. Samsung yöneticisi yaptığı açıklamada sektörün düzenlenmesi gerektiğini, hükümetlerin endişelenmekte haklı olduğunu ve Samsung’un yardım etme niyetinde olduğunu söyledi. Bununla birlikte aynı yöneticisi Samsung’un stratejisinin tüketicilere istediklerine karar verdiği iki şeyi vermek olduğunu söylüyor: Ya “anı yakalamanın bir yolu” ya da “yeni bir gerçeklik” yaratmanın bir yolu. Samsung yöneticisi her ikisinin de yapay zekâ kullandığını, ancak ikincisinin “insanların farkı anlamasını sağlamak için” filigran ve meta veriler içerdiğini söylüyor.