Google’ın ofisini ilk defa gördüğümüzde, 2000’lerin ilk yıllarındaydık ve hepimizin ağzı açık kalmıştı. İçi rengarenk döşenmiş ve oyun alanları ile süslenmiş olan Google ofisi aslında Silikon Vadisi’ndeki genç teknoloji uzmanlarının zor çalışma hayatını biraz rahatlatmak için tasarlanmıştı. Yatar koltuklar, kanepelerle döşenmiş toplantı odaları, video oyun konsolları ile dolu dinlenme odaları… Bu konsept, hepimiz için rüya gibiydi.
Dünya medyasının manşetlerine taşınan bu yeni çalışma konsepti, kravatlı, takım elbiseli çalışanlarla dolu ve kubik mobilyalarla döşenmiş ofislerde ilk aşamada büyük şaşkınlık yarattı. İş dünyası, patronlar, şirket yöneticileri, çalışanların bu kadar rahat yaşayabildiği bir ortamda nasıl iş yapılabileceğini ilk şokun etkisiyle anlamakta zorluk çektiler ancak zaman gösterdi ki, insanları ağır ofis disiplini altında zincire vurmadığınızda daha yaratıcı, daha verimli, daha kazançlı işlerin ortaya çıkması mümkün oluyordu.
Google’ın ofislerinden ve Silikon Vadisi’ndeki, neşeli ofis konseptinden ilham alan çok sayıda yeni ofis tasarımı kısa sürede Avrupa ve ABD’de şirketlerin gözdesi olmaya başladı.
Şimdi ise yeni bir çalışma konsepti tartışılıyor. Rahatsız koltuklarda günde 8-10 saat boyunca oturarak çalışmanın insan iskeletine yükeldiği ağır yükten kurtulmak için, insanların hafifçe uzanarak, bellerindeki ağırlık yükünü azaltarak, daha rahat ve sağlıklı şekilde çalışmalarını sağlayacak “uzanarak çalışma” formatı, giderek daha fazla kabul görüyor.
Elbette şu aşamada, dünyadaki tüm ofisleri, tüm çalışanları, uzanarak çalışabilecekleri pahalı kanepelerle ve özel tasarım çalışma masalarıyla desteklemek mümkün değil ancak yakın gelecekte, insanlar çalışırken iskeletine binen ağır yük nedeniyle sağlıklarını kaybettiklerin fark edip iş verenlerinden daha rahat çalışma ortamları talep etmeye başladıklarında, bu yeni konsept kaçınılmaz olarak ofislerin vazgeçilmez parçaları haline gelebilir.
Şimdilik sadece “keyiflerine düşkün” üst düzey yöneticiler, mühendisler, tasarımcılar için uygulanan bu çalışma konsepti için özel masalar tasarlayan ofis mobilyaları üreticileri de ortaya çıkmaya başladı.
Bakalım, bu yeni konseptin ülkemize ulaşması ve yaygınlaşması ne kadar zaman alacak?
Bence uzanarak calismak saglik acisindan sakat. Ben mesela uzanarak calisiyordum simdi dik oturmaya gayret ediyorum cunku omur iligimde problem olustu. Artik sag ayagimi belirli bir sureden sonra hissetmiyorum. Topallayarak yurur oldum. Sag elimin 3 tane parmaginda zaman zaman uyusmalar mevcut. Bence bu calisma bicimi tamamiyle sagliksiz.
Türkiye’de hiç bir zaman böyle bir çalışma şekli yaygın olmayacaktır.
Çalışanının kanını sömürmeye and içmiş işverenler ile kaynıyor bu ülke. Hiç biri hiç bir zaman çalışanına destek vermeyecek.
Ucuza çalışan, çok çalışan ve yeni fikir üretmeyen personeller istihdam etmek istiyorlar. Sebebi ise işlerini kaybetmemek ve tamamen gelişim karşıtı olmak. Eee, çalışan tekere çomak sokulmazmış mantığı hakim olmuş gidiyor artık. Neden yeni bir şeyler denensin ki?
Türkiye bir AR-GE ülkesi değildir. Türk insanı da AR-GE insanı değildir. Türk insanı sadece var olan bir teknolojiyi kullanarak, kopya fikirlerle hareket eder. Bu dediklerim herkes için geçerli değil fakat durum böyle.
Çalışanlar artık ortalığı yırtmadıkça böyle bir masrafa girmekten bile çekinir firmalar. Zaten 3 kuruş para veriyorlar, ne gerek var ki böyle şeylere?
Hem disiplini bozacağını düşünüp çalışanları koyun olmaktan çıkartırlar böyle yaparlarsa.
Sagliksiz bu tasarim. Bel ve sirt agrilarina yol acar. Bana oldu size olmasin. Sag elimde ve sag ayagimda uyusukluk var. Bir de bu soz bunu onaylayana. Neden onaylamadiniz daha once yazdigimi. Dogrulari soyleyeni dokuz koyden kovarlar derler di de inanmazdim.