Tutkulu motor sporları hayranları için, yarış pistinde yaşadıkları heyecan arabalara dair yaşadıkları deneyimin yalnızca bir kısmını oluşturuyor. Onlar, hızlandırılmış bir inovasyonun peşinden giderken, mühendislik dünyasının bir yarıştan diğerine nasıl hızla ilerlediğini yakından takip ediyorlar. Destekledikleri takımlar, yüksek adrenalin seviyelerine sahip araçlar geliştirerek Ar-Ge’nin sınırlarını zorluyor. Bu sadece takımların yarış stratejilerini değil, aynı zamanda sürücülüğün geleceğini de şekillendiriyor.
Amazon Web Services (AWS) Otomotiv Endüstrisi Kıdemli Uygulama Müdürü Richard Felton, yarış takımlarının araç mühendisliği konusunda birbirlerine karşı üstünlük elde etme mücadelelerinin bir asırdan uzun bir süredir devam ettiğini ifade ediyor. Takımların daha aerodinamik tasarımlar, daha güçlü motorlar ve daha duyarlı süspansiyonlar geliştirmek için çalıştıklarını belirtiyor. Ancak günümüzde rekabet farklı bir alanda yaşanıyor: Yarış arabalarına dair verilerden daha fazla değer elde edebilmek. Bu, hem kazanan takımları hem de yarışlara sponsor olan markaların elde etmek istediği değerleri belirliyor. Yarış takımlarının geliştirdikleri Yapay Zeka (AI) modelleri, artık potansiyel olarak motor sporları alanında en değerli mirası teşkil ediyor.
Toplanan veriler inovasyona dönüşüyor
24 saatlik, ikonik LeMans yarışının son beş turunu kazanan ve 2023 FIA World Endurance Championship’in (FIA Dünya Dayanıklılık Şampiyonası) yeni şampiyonu olan Toyota GAZOO Racing Europe’un Yapay Zeka Strateji Lideri Dr. Marc Hilbert, “Ne zaman test sürüşü veya yarış yapsak, muazzam düzeyde veri elde ediyoruz. Yarışların geleceğinin yapay zekada yatmasının nedeni de toplanan verinin hacminin bu seviyede olması,” diyor.
Dünya Dayanıklılık Şampiyonası, Makine Öğrenimi (ML) modellerinin ve kullanabilecekleri veri çeşitlerinin hızlı bir şekilde gelişmesini destekleme anlamında eşsiz bir fırsat sunuyor. Toyota GAZOO Racing takımıKasım ayında Bahreyn’degerçekleştirilen yarışta araçlarının ilk iki sırayı elde etmesiyle şampiyonluğunu ilan etti. Takım, yarışlardan elde ettiği büyük miktardaki veri üzerinde çalışmak için Amazon SageMaker ML platformunu kullanıyor. Araçların performansından hava durumuna kadar farklı alanlarda toplanan bu veriler, motor sporlarında karşı karşıya kalınabilecek olağanüstü durumlarda araçların performansını optimize etme konusunda en iyi seçenekleri ortaya çıkarıyor.
Dr. Hilbert, topladıkları verilerle ilgili olarak, “Topladığımız, yalnızca ısı göstergeleri gibi belirli bir zaman aralığı içinde sürekli olarak ölçülen veya gözlemlenen veriler değil. Aynı zamanda sürücü ve pit arasındaki iletişimin ses verilerini, televizyon üzerinden aracın içerisindeki video sinyallerinden elde ettiğimiz görüntüleri de topluyoruz. Bunun, motor sporlarında önemli bir inovasyon dalgasına yol açacağını düşünüyorum,” dedi.
Toyota GAZOO Racing, bu tür inovasyonları elde edebilmek için Amazon EC2’nin ölçeklenebilir hesaplama altyapısından faydalanıyor ve bu servisin kullanım alanı yalnızca yarış takımıyla da sınırlı kalmıyor. Dr. Hilbert, “Pistte kullandığımız her şeyi sürüş simülatörümüze bağlamak için AWS’in bulut teknolojisini kullanıyoruz. Bu sayede yarışa çıkmadan önce yeni kurulumları test edebiliyor, bu simülasyonlar aracılığıyla nasıl işlediklerini ve sürücülerimizin bu kurulumlarla ilgili nasıl hissettiklerini gözlemleyebiliyoruz. Yarış arabalarımızdan binek arabalarımıza kadar olan araç geliştirme çalışmalarımızın her adımında bulut teknolojisinden faydalanıyoruz,” şeklinde konuştu.
Simülasyonlarda elde edilen parametreler binek araçlarına uygulanıyor
Toyota’nın motor sporlarına yaklaşımının temelinde, yarış pisti ve otoyol arasındaki ayrımı ortadan kaldırmak yatıyor. AWS’in bulut hizmetleri sayesinde 24 saatlik Le Mans yarışının kazanılmasına yardımcı olan Makine Öğrenimi (ML) modelleri, Toyota’nın bir sonraki nesil binek araçlarını geliştiren mühendisler tarafından da kullanılabiliyor. Dr. Hilbert, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Köln’deki Toyota GAZOO Racing genel merkezimizde bir simülasyonu hayata geçirdikten kısa bir süre sonra, Japonya’daki çalışma arkadaşlarımız da sonuçları inceleyebiliyor ve bu simülasyondan elde edilen parametreleri ürettikleri binek araçlara uygulamak için kullanabiliyor.”
AWS bulut hizmetinin mümkün kıldığı veri ve yapay zeka iş birliği, Toyota’nın üç önemli alanda inovasyon yapmasını sağlıyor. İlk olarak, otonom sürüş teknolojisi ve ürettiği veri, yarış arabalarının trafikte performansını nasıl artıracağını geliştirmeye yardımcı oluyor. Ardından, yapay zeka aerodinamikleri, yakıt ve lastik kullanımını optimize ederek hem yarış hem de yol sürüşünü daha sürdürülebilir hale getiriyor. Son olarak, yarış arabası geliştirmekte kullanılan simülasyonlar, araç satın almak isteyen müşterilere Toyota’nın geliştirdiği sürüş deneyimini yaşatarak onları bu deneyime dahil ediyor.
Dr. Hilbert, sözlerine şu şekilde devam etti: “Yapay zeka, sürücülüğü ve yarışları daha erişilebilir ve daha eğlenceli hale getirebilir. İnsanlar, Toyota’nın araçlarını kullandıklarında, bu araçlardaki makine öğrenimi verilerinin yarışlardan elde edildiğini bilecek ve yarışlardaki ruhu otoyol deneyimine taşıyabilecekler!”