Kısa bir süre önce Elon Musk, Stephen Hawking, Steve Wozniak, Noam Chomsky gibi tanınmış isimlerin de altına imza attığı bir mektup yayınlandı. Yapay zekanın askeri amaçlarla kullanılmaması gerektiğine vurgu yapan mektup, yapay zekanın olası risklerini ortaya çıkarmak için çalışan ve kâr amacı gütmeyen Future of Life Institute tarafından yayınlandı. Kurum adını bu yılın başlarında, Elon Musk’ın yapay zekayla mücadele için 10 milyon dolar bağışlamasıyla tüm dünyaya duyurmuştu.
Mektuba imzasını atanlar arasında yalnızca üstteki ünlü isimler yok. 28 Temmuz’da yayınlanan açık mektubu imzalayanlar arasında tüm dünyadan yapay zeka üzerine araştırma yapan 2587 uzman ve 15 bin 385 tamamen olmasa uzmanlık alanı nedeniyle konu dışı sayılan isimler var. Kimler mi: Filozoflar, dilbilimciler, hukukçular, yapay zekaya henüz adım atmamış yazılım geliştirme uzmanları, Cambridge, MIT, Oxford, Stanford, Berkeley gibi üniversitelerden farklı seviyede akademisyenler. Liste uzayıp gidiyor ve sayı hızlı bir şekilde artıyor. 15 bin kişiye tek tek bakmadığım için Türkiye’den kimse var mı bilemiyorum ama bu linkteki basit formu kullanarak siz de imzalayabilirsiniz.
Peki yapay zekanın bu denli eleştiri almasının arkasında neler olabilir? Aslında iki temel sebep sayabiliriz. Birincisi; ve daha çok dile getirileni yaptığımız işi yapay zekaya sahip robotlara kaptırıp işsiz kalma endişesi. İkincisi; henüz ilk neden kadar bahsi geçmese de yapay zekanın iyice gelişip bizi kandırabilecek olması.
Akıl akıldan üstünse…
Yapay zeka çalışmalarının başlangıcı için 2. Dünya Savaşı’nı ve bir süre önce filmi de çekilen Alan Turing kabul edilmekte. Zaten en kabul gören yapay zeka testinin de adı Turing Testi. Bu test, kiminle konuştuğunu bilmeyen insanlara, yaptıkları sohbeti/yazışmayı kiminle yaptıklarının sorulmasını içeriyor. Yanıtların dağılımı ilginç. Bir insanla konuştuğunu iddia edenler arasında makineyle konuşanlar ya da bir makineyle konuştuğunda insan sananlar mevcut.
Henüz yapay zeka bu seviyedeyken, yeterince gelişmemişken bile bu yanlış tahminlerde bulunmak aslında yapay zeka çağına ne kadar yakın olduğumuzu da gösteriyor. Araştırmalar, bir insanın hepsi aynı anda paralel olarak çalışan 100 milyar nöron bağlantısının toplam hesap gücünün alt sınırı olan saniyede 10 katrilyon hesap seviyesine 2025’te ulaşılacağını öngörüyor. Tabii süper bilgisayarlar ya da ilk örnekleri yeni yeni çıkmaya başlayan kuantum bilgisayarlarla bu süreç daha da hızlanabilir.Kısa bir süre önce izlediğim Ex Machina filmini aranızda izleyenler vardır. Bu film, temel itibariyle yapay zekanın gelişebilmek için nelere ihtiyaç duyduğunu çarpıcı bir biçimde aktarmayı başarıyor. Bir anlamda film için, yapay zekanın fendi insanı yendi demek de mümkün. Eğer bu konulara ilgi duyuyorsanız tavsiye ederim.
Diğer yandan, yapılan sayısız eleştiri, tehlike uyarısı vb. girişime rağmen yapay zeka bugünlerde hiç olmadığı kadar hızlı ilerliyor. Evet, işimizi kolaylaştıran robotlar daha iyi bir yaşam sürmemizi sağlayabilir. Endüstri çağının başlangıcından bu yana kaybolan mesleklerin sayısı hızlı bir artışta. Fakat bu işsizlik oranlarına olumsuz bir etki yapmış değil. Eğitimle birlikte yeni iş alanları her zaman ortaya çıktı ve çıkacak. Bu yüzden bizi asıl endişelendiren işimizi robotlara kaptırmak değil, tıpkı Ex Machina’da olduğu gibi, yapay zekanın bizim sahip olduğumuz bilgilerle bizi kandırabilmesi olmalı.
Yapay zekalı pazarlama