ABD İş Gücü İstatistik Kurumu’na göre, 2030 yılında dünyadaki iş gücünün yüzde 75’ini Y kuşağı oluşturacak. Unify’ın yaptığı araştırmaya göre, Y kuşağının yüzde 60’ı iş yerinde kendi cihazlarını kullanıyor, yüzde 89’u 09:00-18:00 zamanlı çalışmanın verimi artırmadığını düşünüyor. Uzaktan çalışma sisteminin çalışanların hayat kalitesini doğrudan etkilediğine dikkat çekilen araştırmada, katılımcıların yüzde 45’i daha fazla uyuyabildiğini, yüzde 35’i daha fazla fiziksel egzersiz yapabildiğini, yüzde 42’si ise daha sağlıklı beslendiğini söylüyor. Katılımcıların yüzde 44’ü kendilerini daha pozitif, yüzde 53’ü ise daha az stresli olduğunu dile getiriyor.
Unify tarafından 1.500 kişinin katılımı ile gerçekleştirilen “Humanising the Enterprise” araştırmasına göre, Y kuşağının yüzde 60’ı iş yerinde kendi cihazlarını kullanıyor. Mesai saatlerindeki esnekliğin çalışanları daha verimli kıldığına dikkat çekilen araştırma sonuçlarına göre, Y kuşağının yüzde 89’u 09:00-18:00 zamanlı çalışmanın verimi artırmaya yönelik katkısı olmadığını düşünüyor. İstenilen her yerden ve her an sonuç odaklı çalışılabileceklerini düşünen Y kuşağı, mobil odaklı iş yerlerinde daha mutlu olacaklarını düşünüyor.
Uzaktan çalışanların yüzde 39’u daha verimli olduklarını düşünüyor
Yeni çalışma şekli olarak hızla yaygınlaşan mobil çalışma eğilimi, kurumların iş yapış modellerini değiştiriyor. Kurumlar için “kilit iş tanımı” olarak tanımlanmaya başlanan mobil çalışma, hızlı şekilde kabul görüyor. Araştırmaya göre, uzaktan çalışanların yüzde 39’u evlerinden daha verimli çalışabildiklerini belirtiyor. Katılımcıların yüzde 40’ı mobil çalıştıklarında kendilerini daha özgür hissettiklerini vurgularken, yüzde 39’u daha sonuç odaklı çalışmalara imza attıklarına dikkat çekiyor. Uzaktan çalışma sisteminin, çalışanların hayat kalitesine doğrudan etki ettiğine dikkat çekilen araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 45’i daha fazla uyuyabildiğini, yüzde 35’i daha fazla fiziksel egzersiz yapabildiğini, yüzde 42’si ise daha sağlıklı beslendiğini söylüyor. Katılımcıların yüzde 44’ü kendilerini daha pozitif, yüzde 53’ü ise daha az stresli olduğunu dile getiriyor.
Y kuşağının yüzde 96’sı iş hayatında aktif şekilde akıllı telefon kullanıyor
Günümüzün iş modellerinin yanı sıra yenilikçi iş süreçlerine odaklanmanın kurumların öncelikleri arasında yer almasının önemi bir kriter olduğuna dikkat çeken Unify Türkiye Ülke Müdürü Erda Tütüncüoğlu, “Yeni eğilimler ve gelişmeler bugünden geleceği aydınlatıyor. Çalışanların ve kurumların iş hayatındaki verimliliğini belirleyen öncelikler değişiyor. Y kuşağı ile başlayıp, gelecek nesiller ile devam edecek olan bu süreçte, iş yapış modellerinin kurum kültürlerini nasıl değiştirdiğine yakından tanıklık edeceğiz. Yaptığımız araştırma sonuçları, Y kuşağının yüzde 96’sının iş hayatında akıllı telefon kullandığını, yüzde 50’sinin internete mobil cihazlardan bağlandığını gösteriyor. Kurumsal mobil uygulama ve çalışma sistemi yoğun tempoda çalışanlar için sınırsız kolaylıklar sağlıyor ve çalışanların kuruma aidiyetini artırıyor.” diyor.
Y kuşağının yüzde 60’ı işyerinde kendi cihazlarını kullanıyor
Mobiliteyi kurum kültürüne uyarlamayı başaran şirketler, iş süreçlerini daha hızlı ve verimli yönetiyorlar. Çalışanlarının istedikleri cihazlar üzerinden çalışabilmelerine imkân yaratan kurumlar, operasyonel maliyetlerini azaltıp, verimliliklerini artırarak rekabette öne geçiyor. Unify tarafından yapılan araştırmada, Y kuşağının yüzde 60’ı işyerinde kendi cihazlarını veya kişisel uygulamaları kullanıyor, yüzde 70’i kullandıkları uygulamaların kurumsal BT politikaları tarafından desteklenmediğini ifade ediyor. Yüzde 74’ü masaüstü telefonlarının iş yerinde kullanım ömrünün bittiğini düşünürken, yüzde 31’i dokümanlarına her yerden ulaşabilecekleri Dropbox gibi uygulamalar kullanıyor.
Tümleşik iletişim ile seyahat masraflarında yüzde 30 tasarruf mümkün
Mobil çalışma sistemini benimseyen kurumlar, esnek iş yapış şekilleri sayesinde iş ortaklarına daha hızlı hizmet veriyor. Her yerden ve her zaman sonuç odaklı çalışmanın önünü açan mobilite, tümleşik iletişimin sunduğu fırsatlar ile değer kavramını yeniden tanımlıyor. Seyahat ve konaklama maliyetlerini azaltan, ön yatırım ve işletme giderlerinden tasarruf edilmesini sağlayan tümleşik iletişim, farklı mekânlardaki çalışanların eş zamanlı görüşme ve çalışma yapabilmelerini mümkün kılıyor. Toplantıların tümleşik iletişimin sağladığı konforla ofis ortamında yapılması, seyahat masraflarında yüzde 30 oranında tasarrufu da beraberinde getiriyor.
Araştırmayla ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.