Teknoloji Ödülleri Yürütme Kurulu Başkanı C. Müjdat Altay, TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Erol Arcaklıoğlu, TTGV Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Ultav ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran-Symes’ın katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, Türkiye’nin teknoloji geliştirme ve 2023 hedeflerine ulaşma konusunda, devlet ile özel sektörün elele vererek seferber olması gerektiği çağrısında bulunuldu.
Toplantının açılış konuşmasını yapan XII. Teknoloji Ödülleri Yürütme Kurulu Başkanı C. Müjdat Altay, “Bugün artık Türkiye’nin, dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer almak, ileri teknoloji tasarımı ve üretiminde bölgesel merkez olmak gibi iddialı hedefleri var. Geleceğin tasarlandığı bu süreçte, 2023 hedeflerine ulaşmak için yüksek teknolojide hakimiyet sağlamak ve Bilgi Toplumu’na dönüşmek şart” dedi.
“Daha çok kaynak ayrılmalı”
Türkiye’nin dünyada rekabetçi ekonomiler arasında yerini sağlamlaştırabilmesi için yenilikçi ürün ve teknoloji geliştirmeye daha fazla kaynak ayrılması gerektiğine dikkat çeken Müjdat Altay, “2014 yılında 242 milyar dolar olan toplam ithalatımızın yaklaşık 180 milyar doları imalat sanayi ürünlerinden oluşuyor. Bu alanda ortalama Ar-Ge’ye ayrılan payın yüzde 2.5 olduğunu varsayarsak yurtdışında yapılan Ar-Ge’yi 3 milyar dolar ile desteklemiş olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu trendi, tersine çevirmek zorundayız. Unutmamalıyız ki, bu alanda ancak topyekûn bir işbirliği ile başarılı olabiliriz” dedi.
Türkiye’nin her yıl düzenli olarak yayınlanan Küresel İnovasyon Endeksi’nde son 4 yılda basamakları 10’ar, 20’şer tırmandığının altını çizen Müjdat Altay, “30 başvuru ile başladığımız Teknoloji Ödüllerine 11 yılda 872 proje ön başvuruda bulundu. Bugün 12’ncisini başlatırken, önceki yılın 198 olan ön başvuru sayısını aşmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran-Symes günümüzde milyarlarca makinanın, önümüzdeki yakın yıllarda ise yüz milyarca makinanın birbirleriyle iletişimde olup, veri üreten bir yaşamın olacağına değinerek; “Yaşamın her noktasında ve her anında bu bilgiler insanların, kurumların iş yapma biçimlerini ve yaşam beklentilerini, özel hayatlarını değiştiriyor olacak. Daha akıllı endüstriler, akıllı şehirler ve sonunda daha akıllı bir dünya söz konusu olacak. Bizim işte böyle bir dünyaya hazırlanmamız gerekiyor. Ülkemizde teknolojiye yatırım yapan şirketlerin ve nitelikli araştırmacı insan gücünün katkısıyla büyüttüğümüz Teknoloji Ödülleri’nin 12.sinin başvuru sürecini bugün başlatıyoruz. Başvuruların sayılarının bu sene artmasını ümit ediyoruz. Etkinliğimizin özel sektör içerisinde heyecan verici bir yarış olduğunu görmekten çok mutluyuz. Bugünün acımasız küresel rekabet ortamında, kazananlar tarafında olmak istiyorsak, amaç, neler olabileceği üzerine fikir yürütmek değil, nelerin olmasını sağlayabilirim diye hayal kurmak olmalıdır. Yenilik tiryakisi olmak zorundayız” açıklamasını yaptı.
“Orta gelir tuzağından çıkış yolu, teknoloji”
TTGV Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Ultav ise Teknoloji Ödülleri’nin Türkiye’deki benzerlerine göre en önemli farkının; ‘her alanı temsil etme gücü’ olduğunu vurguladı. Ultav, konuşmasında şunları söyledi: “Önemli bir dönemeçten geçiyoruz. İçinde bulunduğumuz orta gelir tuzağından kurtulmak, ancak inovasyon ve teknolojiyle mümkün. Ülke olarak, bir üst lige çıkmak, verimlilik ekonomisi paradigmasını değiştirmek için, rekabet gücümüzü ortaya koymamız gerekiyor. Bu önemli dönüşümde ‘ben de varım’ diyen tüm firmaları, Türkiye’nin Teknoloji Ödülleri yarışına katılarak rekabet güçlerini göstermeye davet ediyoruz. Bizden önce, bu yolculuğa çıkan ülkelere yetişmek, onları geçmek, bütçeleri ile birçok devlet bütçesini aşan dünya devi markaları yakalamak için tek yol; Ar-Ge’de, teknolojide, inovasyonda yetkinliğimizi artırmak. İnanıyoruz ki, bundan sonra da devlet ve özel sektör el ele verip aynı inançla çalışırsa, teknoloji geliştirme konusunda topyekun bir seferberlik ilan edip, başarıya giden yolu hızlandırabiliriz.”
Toplantıda TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Erol Arcaklıoğlu ise özel sektörün yenilik geliştirme konusunda başarılı ve girişken olduğunu, kendine güvendiğine değinerek; “Ar-Ge anlamında da zihinsel bir dönüşüm yaşıyor. Başarının burada olduğunu bizzat yaşayarak görüyor. Devlet desteği ile birlikte bu başarı çok yükseklere çıkıyor. Ar-Ge ve yeniliğin öneminin farkında olan bir devlet politikası izlenmesi ve buna sınırsız destek verilmesi ile ciddi mesafe aldığımızı söyleyebiliriz. Bugün Ankara’da özel bir etkinlikle Türk Sanayisi için geliştirilen ve tanıtımı gerçekleştirilecek Ufuk2020 projesi de güzel bir örnek. Bu teşviklerle ödüller başvurunun nitelik ve nicelik olarak artacağını söyleyebiliriz. Bugün sürecini başlattığımız 12. Teknoloji ödülleri sürecinin sonunda yaklaşık 1 yıl sonra farklı ödül kategorilerinde ve farklı ölçeklerde başarılı firmalar teknoloji ödüllerine kavuşmuş olacaklar. Seneye bu vakitlerde bir firmamız büyük ödülü alarak en büyük sevinci yaşayacak. Biz de onları alkışlayarak bu coşkuya ortak olacağız. Bu yarışta yer alacak tüm firmalarımızı kutlamak istiyorum. Aslında kaybedeni olmayan bir yarışma olacak.’ dedi.