Giderek dijitalleşen, pazarlamadan Ar-Ge’ye, müşteri hizmetlerine kadar her şeyin dijital hale geldiği dünyada şirketlerin büyümesini yönlendirmek ve müşterilerle daha iyi bağlantı kurmak için bir Dijital Müdür (Chief Digital Officer – CDO) her zamankinden daha önemli hale geldi.
Gartner yakın zamanda 2015 yılı için en büyük 10 stratejik teknoloji trendi araştırmasını yayınladı ve dijitalleşmeye geçişin bu trendlerde nasıl itici güç rolü oynadığına dikkat çekti. Bununla beraber CDO işlerinin sayısı 2013 yılından bu yana ikiye katlandı ve artmaya devam ediyor.
CDO’ların yükselişi sektörlerde işin ve BT’nin arasındaki ayrılmanın üzerine çok tartışılan bir zamanda ortaya çıkıyor. Pazarlama müdürleri (CMO) ve bilişim müdürleri (CIO) arasındaki kopukluğun ortasında CDO’lar en sonunda rahatlık ve uzlaşma vadediyor: onlar dijital fırsatlarla birlikte pazara çıkış zamanındaki kestirmelerin tehlikelerini anlayabiliyorlar ve hem teknoloji seçeneklerinde hem de bunlara karşı gelen ödünleşimler hakkında iyi bir kavrayışa sahipler.
CMO viral bir mobil uygulama peşine düşerek şirketin markasını yenilemekle meşgul olurken BT hala BYOD (kendi cihazını kendin getir) ile uğraşıyor olabilir. CDO ise bu arada bütüncül bir biçimde mobil, nesnelerin interneti ve giderek önemi artan SaaS (Servis olarak Yazılım) tabanlı web gibi dijital kanallarda şirketin stratejisinin nasıl yürütüleceğini düşünebilir ve temel hedef kitlelerin dijital deneyimle nasıl barışacağı konusunda görüş ve tavsiyeler sunabilir.
Örnek olarak son gittiğiniz konferans veya büyük etkinliği düşünün. Bir katılımcı olarak tutarlı ve sürekli bir deneyim yaşasanız çok daha rahatlatıcı olmaz mıydı? Yine de şaşırtıcı olarak mekan deneyimden tamamen bağımsız gözüken bir kayıt deneyimi oldukça yaygın.
Eğer bir mobil uygulama varsa genel olarak etkinlik öncesi erişim (veya etkinlik sonrası takip) sunmadığı gibi mekandaki hareketler ve tercihlerle çok az alakası vardır. Etkinlik organizatörlerinin bilgi topladığı veya dağıttığı tüm farklı yollara rağmen (veya belki de onlar yüzünden) kişiselleştirme yetersiz kalır ve bu da etkileşim eksikliğine sebep olur.
Fakat işler değişmek üzere. Örneğimize bağlı kalırsak, basmakalıp uygulamaların ve hedefli sistemlerin yerini giderek daha fazla etkinlik takımı alıyor ve bir katılımcının konferansı deneyimleyişini özünde yeniden düşünüyor. Doğru yapıldığında kusursuz bir dijital deneyim konferansın da ötesine erişerek katılımcılar gündelik hayatlarına döndükten uzun zaman sonra bile onların alakalı oldukları konularda devam eden diyaloğa dönüşüyor. Mükemmel CDO’lar bunu kesintisiz bir şekilde sağlamakta uzmanlar.
Dijital değişime etki etmek için vizyon, disiplin ve geniş bir teknoloji kümesine derin bir hakimiyet gerekiyor.
Teknoloji nadiren ana mesele oluyor. Onun yerine mesele bir şirketin dijital stratejisini tanımlamasında ve uygulamasında başarılı olmasını sağlayacak organizasyon planını bulmakta yatıyor. Pek çok şirkette böyle bir irade resmi sahiplik olmadan gelmiyor.
Gerçek bir CDO tüm organizasyon için bir dijital stratejiye sahiptir ve bunu yöneterek şirket için değer sağlamasına yardımcı olur. Komik olan ise girişimler ve küçük şirketlerin burada avantaja sahip olmasıdır zira onların daha az geleneksel (ve daha az içgüdüsel) sınırları vardır.
Teknoloji açısından ise CDO’lar mobil devrimin devam eden etkisiyle başa çıkmaya çok fazla zaman harcarlar. Fakat aynı zamanda şirketlerin işlerinin ve onların dijital etkisinin her alanını, mobil uygulama geliştirilmesinden yeni dijital teknolojileri kullanarak içerik kanallarının yönetilmesine kadar, düşünmeye başlamak zorunda olduğunun farkındadırlar.
Nasıl potansiyel müşterilerle etkileşime geçerek onlara her biri özel yeteneklere ve kısıtlamalara sahip inanılmaz sayıda farklı cihazda tutarlı bir deneyim sağlarsınız? İçerikleri kanallarda, özellikle geniş teknoloji yığınları tarafından destekleniyorken, etkin bir şekilde nasıl yönetebilirsiniz? Ve nesnelerin internetine olan ilginin önümüzdeki 12 ayda artması beklenirken CDO’ların bir sonraki dijital inovasyon dalgasını karşılamak için bir plan hazırlaması gerekiyor.
Burada da pek çok girişim dijitale doğma ve iç BT sistemlerini oluşturmak için son dijital teknolojiyi kullanıyor olmanın avantajına sahipler. Çalıştığımız çoğu girişim bütünüyle Google Docs, Zoho ve Expensify gibi bulut servisleri üzerinde çalışıyor ve doğal olarak mobil ve web kanallarına eşit önemi gösteriyor. Dijital düşünmek onların DNA’sında olduğundan takımdaki her bir eleman dijital teknoloji hakkında içgüdüsel bir anlayışa sahip.
LinkedIn bugün hali hazırda 1300 CDO listeliyor fakat SEO yüzeyinin altında özellikle büyük şirketlerde “Medya Müdürü (Chief Media Officer)”, “Dijital Strateji Müdürü (Head of Digital Strategy)”, “Dijital Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı (VP Digital Marketing veya kısaca VP Digital)” unvanlarıyla pek çok dijital yönetici mevcut. Çoğunun önümüzdeki sene içinde profillerini güncellemelerini ve “yükseltmelerini” bekleyebilirsiniz.
CDO rolü yaygın hale gelirken Chief Digital Officer Global Forum gibi eş görevli kişiler tarafından yönetilen etkinlikler benzer akla sahip profesyoneller topluluğunun geliştiğinin göstergesi. Bu tip yerler aynı zamanda yetenekli CDO’lar ile haşır neşir olmak, onlarla en iyi yöntemler hakkında tartışmak ve elbette onları keşfetmek için çok uygun.